15 Temmuz'u Bazı Kesimler Değil Her Kesim Sahiplenmeli

15 Temmuz 2016 Gecesi kendilerini öne atarak canlarını feda eden şehitlerimize Allah’tan rahmet, geride kalanlar sabırlar diliyorum.
15 Temmuz İşgal Girişimi sırasında gördük ki geleceğimiz emanet edebileceğimiz seçkin bir nesle sahibiz. Bu nesil özgürlükçü, sorgulayan, sürü psikolojisine kapılmayan, fikirlerine prangalar vurulmasına müsaade etmeyen, iradesine sahip çıkan ve demokratik toplum düzenini yaşam felsefesi haline getirmiş elit bir nesildir. O gece sokaklardakilerin kimi dövmeli, kimi küpeli, kimi cüppeli kimi türbanlı, kimi başı açık, kimi sağcı, kimi solcu, kimi dinci kimi devrimciydi ama amaçları aynıydı: MİLLİ İRADE. Bu nesil cumhuriyetimize, demokrasimize ve milli irademize sahip çıktığı sürece kimse bu ülke hakkında hain düşünceler besleyemeyeceklerdir.
15 Temmuz Ülkeyi İşgal ve Darbe girişimi hafızalarımızdan çabuk silindi ve ciddiyeti bazılarımız tarafından tam olarak anlaşılmış değildir. Bu darbenin bastırılması saatleri değil de günleri alsaydı yüz binlerce can kaybı, milyarlarca lira maddi kayıp, yıllarca sürecek toplumsal travma ile ülke onlarca yıl geriye gidecekti. Halkımızın cumhuriyete bağlılığı, yöneticilerimizin basiret-cesaret ve kararlılığı, ordumuzun ve emniyet güçlerimizin içindeki vatansever asker ve polisimizin varlığı sayesinde bu çapulcu sürüsünün ihaneti başlarına çalınmıştır.
Ancak 15 Temmuz olayını sahiplenmeyenler ve aşırı sahiplenenlerin olduğunu üzülerek görüyorum. İktidar partisi ve gönül verenleri 15 Temmuz’u kendi zaferiymiş gibi sahiplenirken, iktidara oy vermeyenlerin de kendilerini bu olayın dışında görmeleri çok üzücüdür. Bazı kişi ve kurumların amalı-ancaklı açıklamaları darbecilere cesaret vermekten başka bir işe yaramamaktadır. Darbeye karşı olma konusunda net olunmalı fakat siyasi mücadele demokratik ortamda en etkili şekilde yine yapılmalıdır.  Demokratik yollarla iş başına gelen iktidar başarılı olsun ya da olmasın darbelere karşı savunulmalı, iktidar değişikliği sandıkta olmalıdır. Kişi hangi fikirden olursa olsun, iktidar partisine oy versin ya da vermesin, darbe yapanı sevsin ya da sevmesin darbeden yana olmadığını tutum ve söylemleriyle her ortamda göstermelidir. Göstermelidir ki özgürlükçü ortamımız ilelebet payidar kalsın. 
15 TEMMUZ MAGNA CARTA GİBİ DÖNÜM NOKTASIDIR
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bir darbe halk tarafından bastırılmış ve başarısızlığa mahkûm edilmiştir. Halkın darbeci askerlere kurşun sıkmadan, ellerinde bayraklarla tankların önüne yatarak, kurşunların önüne atlayarak karşı koyduğu darbe dünya darbeler tarihinde dönüm noktası olarak not düşülecek bir olaydır. Magna Carta kralların yetkileri kısıtlayan bir sözleşme olarak dönüm noktası olurken, 15 Temmuz da darbelerin silahsız halk tarafından bastırılabileceğinin kanıtı oldu.    
Demokrat Eğitimciler Sendikası Milli İrade’nin yanında olmuş ve yanında olmaya da devam edecektir. Darbelerin kim tarafından, kime yapıldığına bakmadan, yapılmış olmasına bakıp karşısında olmalıyız. Bedel ödeyerek kazandığımız Demokrasi kültürüne ve özgürlüklerimize farklılıklarımıza rağmen hep birlikte sahip çıkmalıyız. 
        Veysel FIRAT
        Des Malatya İl Başkanı