1960 Tarihinde Milletin İradesine Ve Demokrasiye Darbe Vurulmuştur
Başbakan Adnan Menderes ve Yol Arkadaşlarının idam edilişinin yıl dönümünde bir mesaj yayınlayan Başkan Er:
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, 1960 darbesi sonrasında Başbakan Sayın Adnan Menderes ve yol arkadaşlarının idam edilmesinin demokrasiye vurulmuş bir darbe olduğunu ifade etti. Başkan Er, “Aziz milletimiz, kendi evlatlarına bu zulmü reva gören cuntacı zihniyeti asla unutmayacaktır” dedi.
Er: 27 Mayıs 1960 tarihinde milletin iradesine darbe vurulmuştur
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, yayınladığı mesajında şunlara yer verdi:
"Yeter söz milletindir" diyerek çıktığı yolda ömrünü milletimize, memleketimize ve devletimize adayan, 27 Mayıs 1960 darbesinde vesayetçi cuntacılar tarafından düzmece bir mahkeme kararıyla idam ettirilen Başbakanımız Sayın Adnan Menderes'i, Dışişleri Bakanımız Sayın Fatin Rüştü Zorlu'yu ve Maliye Bakanımız Sayın Hasan Polatkan'ı şehadetlerinin 63. Sene-i devriyesinde rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyorum.
Bugün, Türk demokrasi tarihinin en acı günlerinden birinin 63. yıl dönümünün sene-i devriyesindeyiz. 27 Mayıs 1960 tarihinde milletin iradesine ve demokrasimize yönelik hain bir darbe sonucu, dönemin Başbakanı Sayın Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Sayın Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Sayın Hasan Polatkan 17 Eylül 1961’de idam edilmiştir. Bu idamlar, sadece o dönemki hükümetin değil, milletimizin demokrasiye olan inancının ve özgür iradesinin yok sayıldığı karanlık bir dönemin sembolüdür. Aziz milletimizin gönlünde derin yaralar açan bu idamlar, demokrasi tarihimizde unutulmayacak izler bırakmıştır.
Başbakan Sayın Adnan Menderes, büyük hizmetler ve reformlarla Türkiye’nin kalkınma yolunda attığı adımların öncüsü olmuş, halkın güvenini kazanmış bir liderdi. Ancak 27 Mayıs 1960 darbesi ile milletin iradesine ve demokrasiye darbe vurulmuş, hukukun ve adaletin askıya alındığı bir süreç başlatılmıştır. Bu karanlık dönemde, hukuk adı altında gerçekleştirilen bu idamlar, aslında demokrasimizin, bağımsız yargının ve halkın seçme iradesinin katledilişidir. Türk milleti, her zaman demokrasisine sahip çıkmış, iradesini darbe ve baskılarla esir almaya çalışanlara karşı güçlü bir duruş sergilemiştir. 17 Eylül, bu duruşun bir sembolüdür. Adnan Menderes ve yol arkadaşlarının aziz hatırası, bugün halen milletimizin gönlünde yaşıyor ve yaşamaya devam edecektir.
Onların milletimize hizmet anlayışı ve demokrasiye bağlılıkları, hepimizin yolunu aydınlatmıştır. Bu vesileyle, merhum Başbakan Sayın Adnan Menderes, Sayın Fatin Rüştü Zorlu ve Sayın Hasan Polatkan’ı rahmet ve minnetle anıyorum. Ruhları şad, mekânları cennet, dereceleri âli olsun. Aziz milletimiz, kendi evlatlarına bu zulmü reva gören cuntacı zihniyeti asla unutmayacak ve canı pahasına da olsa hiçbir vesayetçi anlayışa asla geçit vermeyecektir.”