Aç kalan yoksa neden geçen yıl 11 milyon insan gıda yardımı aldı?
Aç kalan yoksa neden geçen yıl 11 milyon insan gıda yardımı aldı?
Hem iktidarın hem de Altılı Masa’nın çözüm üretmekten uzak söylem ve tavırlarından dolayı vatandaşın, her iki taraftan ümidini kestiğini kaydeden Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, üye sayılarından da görüldüğü üzere milletin, akın akın çare olarak gördüğü Yeniden Refah Partimize koştuğunu ve partimizin Türkiye’nin en hızlı büyüyen partisi olduğunu söyledi.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, Denizli İl Başkanlığımızın 1. Olağan Kongresi’nde konuştu.
‘Aç kalan yoksa neden geçen yıl 11 milyon insan gıda yardımı aldı?’
İktidarın ekonomi politikalarını eleştiren Erbakan, bakanlığın açıkladığı yardım miktarlarının her şeyi apaçık bir şekilde ortaya koyduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın açıkladığı rakamlara göre ülkemizde geçen yıl 11 milyon 362 bin insan gıda yardımı aldı. 5,7 milyon hane sosyal yardım aldı. Geçtiğimiz kış 4 milyon haneye doğalgaz ve kömür yardımı yapıldı. 9,5 milyon insan Genel Sağlık Sigortasını ödeyemedi. 141 bin çocuk, ailesi bakamadığı için devlet desteği almak zorunda kaldı. İstanbul ve İzmir’de otobüs duraklarında, elektrik direklerinde, ağaçlarda satılık böbrek ilanları gördük. Neden oluyor bunlar? Bu sene bütçeden tarımsal desteklere ayrılan pay 25,8 milyar TL, bütçeden faize ayrılan pay ise 300 milyar lirayı bulacak. Üstüne mazot zamları, elektrik zamları, vergiler, ithalatın önünün açılması, gümrük vergilerinin sıfırlanması, ne çiftçi kaldı, ne köylü kaldı, ne tarımla uğraşan, ne hayvancılıkla uğraşan kaldı, ne küçük esnaf kaldı, emekli asgari ücretli de açlığa talim. Böyle bir noktada Sayın Cumhurbaşkanı’nın vatandaşın karşı karşıya kaldığı büyük sıkıntıları, çarşı pazardaki, akaryakıt istasyonlarındaki feryatları, dramları küçümser bir tavırda olduğunu görüyoruz. “Şimdi çıkıp birileri aç kaldık diyor. Vicdansızlık yapmayın, ne aç kaldın? Aç kalan falan yok.” deniyor. Bizzat sayın Cumhurbaşkanı’nın bu söylemi iktidarın vatandaşın sıkıntılarına, tırnak içinde ne kadar ‘duyarlı’ olduğunu göstermesi son derece önemli. Peki Sayın Cumhurbaşkanım madem aç kalan insan yoksa bizzat sayın bakanın açıkladığı geçen sene 11 milyon 362 bin insana gıda yardımı neden yapıldı? Aç kalan yoksa; pazarlarda ve bakkallarda ucuz meyve sebze reyonu diye niye çürük sebze ve meyve satılıyor? Aç kalan yoksa; belediyeleriniz neden indirimli ekmek kuponu dağıtıyor? Aç kalan yoksa neden 5,7 milyon insana sosyal yardım yapılıyor?”
Kur Korumalı Mevduat Sistemi tam bir facia
Doların önlenemeyen artışıyla birlikte vatandaşın sırtına yeni bir yükün yüklendiğini söyleyen Fatih Erbakan, Kur Korumalı Mevduat Sistemi’nin faciaya dönüştüğünü belirterek, “Kur Korumalı Mevduat’ta doların her 1 lira artışı 50 milyar lira Hazine’ye yük getiriyor. Dolar 12 TL’den 17’ye çıktı ve 250 milyar lira nur topu gibi yeni bir maliyetimiz oldu. Biz ödeyeceğiz yani 85 milyon vergiyle zamla ödeyecek bu yükü. Düşünün bu sene sadece 300 milyar faize, 250 milyar lira da Kur Korumalı mevduata gidiyor. İmtiyazlı holdinglere ayrı hepsini alt alta toplayınca millete bir şey kalmıyor.” ifadelerini kullandı.
Vatandaşın 6’lı masadan da umudu yok!
Muhalefet partilerinin de milletin dertlerine çözüm bulmaktan uzak olduğunu ifade eden Genel Başkan Erbakan, özellikle 6’lı masanın kamuoyuna yansıyan açıklama ve tavırları ile masadaki partilerin şimdiden çıkar çatışmasına düştüklerini açıkça ortaya koyduğunu belirtti:
“Uzun yıllar boyunca, iktidarda Başbakan, Başbakan Yardımcısı, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı, Dış İşleri Bakanı olarak görev yapanlar, masanın bir tarafında… Masadaki genel başkanlardan bir tanesi, “Eski Ak Partililerden birinin Cumhurbaşkanı adayı olmasına sıcak bakmayacaklarını” açıkça ortaya koydu… Muhatapları bu hamleye karşı hamleyle cevap yetiştiriyorlar. Masanın öncüsü nitelindeki iki partinin, CHP ile İyi Parti’nin Sayın Genel Başkanları arasında çekişme var ve partinin diğer mensupları tarafından yapılan açıklamalarla bu çekişme açık bir şekilde gözüküyor. CHP lideri kendisi aday olmak isterken, İYİ Parti başka birisini aday yapmak istiyor. Öte yandan, CHP’nin Sayın Genel Başkanı ile İstanbul ve Ankara’nın Sayın Belediye Başkanları arasındaki “Cumhurbaşkanı Adaylığı” çekişmesi de, kamuoyu tarafından takip edilmektedir. Son olarak İyi Parti’den bir Sayın Milletvekili, Sayın Kılıçdaroğlu’nun “alevi olduğu” için aday olmaması gerektiğini öne sürüyor. Bu ortamda, Bolu’nun Sayın CHP’li Belediye Başkanı da, parti disiplinine asla yakışmayacak bir söylemle öne çıkmış, Genel Başkanı’nı “cesaretsizlikle” itham ediyor. Altılı masadaki bu yemekli toplantılar çekişmeler, sürtüşmeler bu haliyle millete ümit vermekten uzak bir noktaya gelmiştir. ‘Bu iktidar gitsin de ne olursa olsun’ anlayışı ile bir araya gelmiş görüntüsü vermektedir. Masadakilerden hiçbirinin, ülkenin hangi meselesini nasıl çözüleceğine dair projelendirilmiş çalışmaları yok. Kaynak paketleri yok. Bu ekonomik krize nasıl çözüm bulacaklarına dair bir proje ortaya koyamamaktadırlar. ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi’ söylemi geçim sıkıntısıyla boğuşan, elektrik ve doğalgaz faturasını ödeyemeyen vatandaşı hiç mi hiç ilgilendirmemektedir. Oturup kalkıp Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem diyorlar oysa ki artık vatandaş için bıçak kemiğe dayanmış sistem tartışmaları karın doyurmuyor. Vatandaşlarımız, içlerinden “aday çıkartamayan” ve çıkartmakta da “ince hesaplardan dolayı” hayli güçlük çekeceği anlaşılan yapıdan ümidini kesmiştir.”
Milletimiz akın akın Yeniden Refah Partisi’ne koşuyor
‘Hem iktidarın, hem de Altılı Masa’nın söylem ve tavırları vatandaşa ümit vermekten uzak’ diyen Dr. Fatih Erbakan, “İki ayrı ittifakın nezaketten uzak atışmaları, karşılıklı olarak yaptıkları kör dövüşleri gerçekten de milletimizin burnuna kadar gelmiştir. Böyle bir noktada milletimiz üye sayılarımızdan da görüldüğü gibi akın akın umut olarak çare olarak gördüğü Yeniden Refah Partisi’ne gelmektedir ve Yeniden Refah, Türkiye’nin en hızlı büyüyen partisi olmaktadır. Biz Yeniden Refah iktidarında laf üretmeyeceğiz, hikaye anlatmayacağız, enkaz raporu okumayacağız. Bizim her yıl 150 milyar dolar üretecek Milli Kaynak paketlerimiz hazır. Biz çözüm üreteceğiz, çare olacağız. Ve hepsinden önemlisi makam ve rakam için değil Allah rızası için çalışan kadrolarımız hazır.” dedi. (Murat Marap)