• Haberler
  • Malatya
  • Ağbaba: Doğal felaketlerin sorumlusu bu ülkeyi yöneten sorumsuz iktidardır

Ağbaba: Doğal felaketlerin sorumlusu bu ülkeyi yöneten sorumsuz iktidardır

Doğal felaketlerin sorumlusu bu ülkeyi yöneten sorumsuz iktidardır

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Arapgir’e bağlı Pacalı, Deregezen, Kılıçlı, Sinikli, Gebeli, Kazanç, Esikli, Ulaşlı, Eski Arapgir, Alıçlı, Yazılı ve Taşdelen Mahallerini ziyaret etti.

Arapgir’de yurttaşların sorunlarını ve taleplerini dinleyen Ağbaba, son günlerde yaşanan doğal felaketlere ilişkin açıklamalarda bulundu.

Doğal felaketlerin sorumlusu bu ülkeyi yöneten sorumsuz iktidardır

Doğanın rant uğruna mahvedilmesi vatana ihanettir

Son günlerde yaşanan doğal felaketleri hatırlatan Ağbaba şunları söyledi:

“Bugünlerde ülkenin bir yanı yanıyor, diğer yanında sel var. Bunun sebebi sadece Türkiye’yi değil, dünyayı yönetenlerin doğayı ciddiye almamasıdır. Özellikle iktidar HES yoluyla, dere yataklarına ev yapmalarıyla, iklim krizini ciddiye almamasıyla bu felaketleri bizlere yaşatıyor. İklim krizi dünyanın şu anda dünyanın en önemli meselesi. Sinop, Kastamonu, Karabük, Bartın, Giresun, Artvin başta olmak üzere birçok bölgede sel yaşamı ve doğayı tehdit ediyor. Bunun sebebi dünyayı ve ülkeyi yönetenlerin sorumsuzluğu. Biz HES’lere karşı çıktığımızda bize kızıyorlardı. HES’ler doğanın dengesini bozuyor. Bu sorumsuzluğun sonucunda doğa insanlara, canlılara, mülke zarar veriyor. Bu sorumsuzluk devam ederse bu felaketler de devam edecek. Şehir merkezlerinde taş ocaklarının açılması, her yere gelişigüzel HES ruhsatı verilmesi, ırmakların mülkiyetinin devredilmesi vatana ihanettir. Doğanın rant uğruna mahvedilmesi vatana ihanettir. 90’lı yıllarda verilmeyen ruhsatlar, Erdoğan döneminde verildi. Bütün ocakların altında Erdoğan’ın imzası var. Dolayısıyla sorumlu da siyasi iktidardır. Dağları sattılar taş ocakları açıldı, insanın en doğal hakkı suyu sattılar.”

Tarım ve Orman Bakanının haysiyeti olsa bir dakika o koltukta oturmaz

“Bilim 6 ay-1 yıl önceden ne olacağını görüyor, sıcaklık ve nem oranlarını açıklıyor, önlem al diyor. Ama sorumsuzlar bu ülkenin uçaklarını hangarda çürüterek yangınları izliyorlar. Ormanların yanmasını izlemek de vatana ihanettir. Bu ihanetin bedeli de ödenmelidir. Bir Tarım ve Orman Bakanı var, her cümlesinde ‘sayın cumhurbaşkanımızın talimatıyla’ diyor; diğer bakanlar da böyle. Tek kişilik hükümet sisteminde bir kişi hata yaptı mı ülke felakete sürükleniyor. Tarım ve Orman Bakanı önce tarımı bitirdi, şimdi ormanı da bitiriyor. Haysiyeti olsa bir dakika o koltukta oturmaz. Yunanistan’da da yangın oldu, başbakan çıkıp halkından özür diledi. Bizimkilerde ise utama duygusu kalmamış, muhalefeti suçladılar. Dünyada da yangın çıkıyor ama insanlar aylar öncesinden tedbirler alıyor. 13 uçağı olan bir devlet başkanının bir tane yangın söndürme uçağı yok. Bu bir tercih meselesidir. Bu ülkeye bu siyasetle giderse hem sel, hem de yangınları çok göreceksiniz. Çözüm ise bu siyasete karşı gelen, doğayı savunan, memleketin topraklarının talan edilmesine izin vermeyen, memleketin madenini yabancılara peşkeş çekmeyen, Darende’de su kaynaklarımızı HES’e feda etmeyen anlayışa oy vermektir.”

Muharrem ayı barış, kardeşlik, hoşgörünün pekişmesine vesile olsun

Arapgir ziyaretleri sonrası Taşdelen Mahalesi'nde Muharrem oruç açımına katılan Ağbaba burada birlik, beraberlik ve kardeşlik mesajları verdi. Arguvan Belediye Başkanı Mehmet Kızıldaş ve Arapgir Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu ‘nun katıldığı oruç açımında konuşan Ağbaba şunları söyledi:

“Burada kardeşlik sofrası kuran, Muharrem Orucu'nu açan dostlarımızın lokmasına ortak olduk. Tüm canların oruçlarının Hak katında kabul olmasını diliyorum. Anadolumuzun değerlerine sahip çıkmamız gerekiyor. Bu değerler, tüm dünya 13. ve 14. yüzyılda engizisyon mahkemelerinde birbirini asarken bu topraklarda hoşgörü ve kardeşlik tohumları atmıştır. Hz. Mevlana “ne olursan ol yine de gel” diyerek insanlara kardeşliği öğütlemiş; bir elinde aslanı, diğerinde ceylanı yaşatan Hacı Bektaşı Veliler bu topraklarda 72 millete bir nazarda bakmayı söylemiştir. Bu topraklara Ahmet Yeseviler, Niyazi Mısriler, Yunus Emreler gelmiştir. Bu akşam oruç açımı da umarım bu tohumların yeşermesine vesile olur, kardeşliğimizin pekişmesine vesile olur. Buradan Anadolu’da yüzyıllar önce barış, kardeşlik, hoşgörü tohumlarını ekenlere selam olsun diyoruz. Bu sofrayı kuranlara teşekkür ediyor, hoşgörünün daim olmasını diliyorum.”

Pusulamalatya

Bakmadan Geçme