2. Ordu Komutanı Orgeneral Metin Tokel ve Tümgeneral Tuncay Altuğ İçin Veda Programı Düzenlendi
2. Ordu Komutanı Orgeneral Metin Tokel ve Tümgeneral Tuncay Altuğ İçin Veda Programı Düzenlendi
Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle İstanbul 1. Ordu Komutanlığı'na atanan 2. Ordu Komutanı Orgeneral Metin Tokel ve Erzurum 9. Kolordu Komutanlığı'na atanan 2. Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Tuncay Altuğ onuruna Malatya Nikah Sarayı'nda veda programı düzenlendi.
Veda programına Malatya Valisi Seddar Yavuz ve eşi Hanımefendi Selda Yavuz, 2. Ordu Komutanı Orgeneral Metin Tokel ve kıymetli eşi, 2.Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Tuncay Altuğ ve eşi, 7. Ana Jet Üs Komutanı Tuğg. Zeki Koltukoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er ve eşi, Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Mete ve eşi, Vali Yardımcıları ve eşleri, İl Emniyet Müdürü Arif Çankal ve eşi, İl Jandarma Komutanı J. Kd. Alb. Ercan Altın ve eşi, İlçe Kaymakamları, Kurum Müdürleri, STK temsilcileri, Şehit ve Gazi Dernek Başkanları ve Muhtarlar katıldı.
Düzenlenen veda programında konuşan Vali Seddar Yavuz “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ülkesi ve milleti ile bölünmezliği için canını feda eden Aziz Şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla yad ediyoruz; mekânları cennet olsun. Vücutlarındaki yaraları birer kahramanlık abidesi olarak taşıyan gazilerimize sağlık, afiyet ve bereketli ömürler diliyorum. Sayın Komutanım hepinizin bildiği gibi, bu coğrafyayı vatan yapmak için 1071 Malazgirt Zaferiyle başlayan ve Viyana kapılarına kadar uzanan dirilişimiz ve kıyamımız oldukça sancılı ama büyük bir medeniyeti de inşa edecek şekilde, kutsal bir yolculuk olmuştur. Bu yolculuk, birçok bedel ödememize rağmen, medeniyetimizi ve değerlerimizi insanlıkla buluşturmamıza vesile oldu. Aynı zamanda bir medeniyetin liderliğini de bize bahşetti. Bizler, her zaman paylaşmaktan ve bölüşmekten yana olan bir millet olmuşuzdur. Tarihin hiçbir döneminde katletmemiş ve sömürmemiş büyük bir medeniyetin temsilcisiyiz. Ancak, bu medeniyetin liderliği, birçok riski de beraberinde getirdi. Sanayi Devrimi'ni gerçekleştiremeyen atalarımız büyük acılarla yüzleşmek zorunda kaldı. Bugünkü Anadolu topraklarını, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde yeniden işgalden kurtardık. Biz Cumhuriyetin I. Yüzyılını Kuruluş Yüzyılı olarak tanımladık. II. yüzyılını ise "Diriliş ve Kıyam Yüzyılı" olarak tanımlıyoruz. Medeniyetimizin ve milletimizin yeniden yükselişi, gönül coğrafyamızla bütünleşmesi, dünyaya hakkı ve hukuku gür bir sesle ifade eden yeni bir anlayışı temsil ediyoruz. Şunu açık ve net bir şekilde ifade etmek isterim ki, bilim ve teknoloji yolculuğunda adım atmadan, sırtımızı dönmeden, medeniyetin bize yüklediği yükümlülükleri unutmadan, "biz" olarak ilerlemeye devam ederek bu yüzyılı "Türkiye Yüzyılı" olarak gerçekleştireceğiz. 35 yıllık devlet hizmetimde, 10 yılını bu bölgede geçirmiş bir kardeşiniz olarak, kahraman ordumuzun ve kıymetli komutanlarımızın, ne büyük fedakârlıklar yaptığına bizzat şahidim. Özellikle bu bayrak ve bu vatan için toprağa düşmüş Aziz Şehitlerimize minnet ve şükran borcumuz bulunmaktadır. Bu vatan mücadelesi, elbette kolay bir mücadele değil. Herkes güzel söz söyleyebilir ama yapamaz. Güzel söz söylemek kadar, güzel işler yapmak da hepimizin şiarı olmalı. Gerçekten küresel güçlerin, vekâlet savaşları ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni bölmek, parçalamak ve diz çöktürmek için kullanılan aparatlar hakkında elbette bilgi sahibiyiz. DEAŞ'ı kimin kurduğunu, PKK'yı kimin desteklediğini, FETÖ'yü kimin organize ettiğini biliyoruz. Bu hesaplaşma dün başlamadı, bugün de bitmeyecek, yarın da elbette devam edecektir. Ama bizim ne yaptığımız, nasıl durduğumuz ve kendimizi nasıl hazırladığımız çok daha önemli. Türkiye Cumhuriyeti'ni istikrarsızlaştırmak isteyenlere karşı, her zaman şehitlerimizin kanlarıyla yoğrulmuş ay yıldızlı al bayrağımıza sahip çıkarak, vatanımızı, milletimizi ve değerlerimizi içselleştirerek, bize karşı meydan okuyanlara karşı dimdik ayakta duracağız. Aziz Milletimiz bu dik duruşu tarih boyunca başarmış ve bugün de yarın da elbette başaracaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle, Sayın Ordu Komutanımıza, Sayın Garnizon Komutanımıza yolunuz ve bahtınız açık olsun diyorum. Milletimize yapmış olduğunuz hizmetler dolayısıyla ayrı ayrı şükranlarımı arz ediyorum. Ayrıca büyük fedakarlık gösteren hanımefendilere de bir kez daha huzurlarınızda şükranlarımı sunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.” diye konuştu.
Yapılan konuşmaların ardından, katılımcıların hatıra fotoğrafı çektirmesiyle veda programı sona erdi.