Bir Ağıralioğlu Klasiği..!
Eğitimci-Yazar Turan Boranoğlu
Eğitimci-Yazar Turan Boranoğlu, Milliyetçi seçmenin, millet ittifakını değerlendirirken daha çok İYİ Parti üzerinden yoğunlaşmasının doğal olduğunu açıklayarak, şu görüşlere yer verdi;
Milliyetçi seçmenin, millet ittifakını değerlendirirken daha çok İYİ Parti üzerinde yoğunlaşması gayet doğaldır. Çünkü bu partiden ve politikalarından milliyetçilerin (MHP'li olmayan) iyimser beklentileri var(dı).Ancak İYİ Partinin özellikle altılı masayı dağıtması sürecinde çok büyük zik-zaklar çizmesi tabanında da kırılmalara yol açtı.Parti tabanının milliyetçi hassasiyeti yüksek bölümünün altılı masadan ayrılma noktasında genel başkan ağzından duyduğu eleştirilere sonuna kadar hak vererek desteklediğini biliyoruz. Ama genel başkanın, çok kısa sürede yaptığı eleştirilerden vaz geçerek masaya yeniden dönüşünü henüz açıklayabilmiş ve anlamlandırabilmiş değiller.
Bu kesimin duygularına tercüman olan bir diğer isim ise hiç şüphesiz Yavuz Ağıralioğlu. Ağıralioğlu söylemleriyle milliyetçi kanadın tabiri caizse gazını alırken ittifak içindeki el bombası işlevini de sürdürüyor.
Son gelişmelere bakıldığında masaya ilişkin söylemlerinde biraz daha sertleşen Ağıralioğlu‘nun bir parlayan bir sönen tavrının kendisini sevenler nezdinde de artık bıkkınlık uyandırdığı görülüyor. Söylediklerinin haklı olduğunu düşünenler, hala Yavuz Ağıralioğlu'nun HDP ile ve dolayısıyla PKK ile yapılan seçim işbirliğini gerçekleştirenlerle aynı çatı altında bulunmasını izah edemiyorlar. Zaten bu izahı Ağıralioğlu kendisi de yapamıyor.
İyi Parti dışındaki milliyetçi seçmen üzerinde az da olsa kredisi bulunan Ağıralioğlu bu krediyi de hor kullanmaya devam ediyor. Açıklamalarında hem nalına hem mıhına anlayışıyla hareket ederken kendisine değer verenleri de hayal kırıklığına uğratıyor. İnsanlar eleştirilerinden sonra haklı olarak Ağıralioğlu'nun farklı bir adım atmasını ve terörle işbirliği yapan bu yapıdan uzaklaşmasını bekliyor ama beklenen eylemi bir türlü gerçekleştiremeyen Ağıralioğlu ile ilgili olarak kafalarda soru işaretleri artıyor.
Belki de tarihimizin en önemli ve kritik seçimlerine haftalar kala; Türk milletine ve devletine düşman ne kadar terör örgütü, bölücü yapı varsa Erdoğan'ı devirmek hevesiyle altılı masaya olağanüstü destek verirken hatta hükümeti ve ekonomiyi zor duruma düşürdüğüne inandıkları deprem felaketinden ve insanların zor durumlarından faydalanmayı dahi düşünecek kadar ihanet içerisinde olan bu yapıda Ağıralioğlu'nun varlığı şaşkınlıkla izleniyor.
Dikkat edilirse İYİ partideki diğer milliyetçi geçmişe sahip isimlerle ilgili artık beklenti kalmamış durumda. O nedenle pek de önemsenmiyorlar.Bunlar bir şekilde bahsettiğimiz unsurlarla gayet uyum içinde çalışıyorlar ve çok da mutsuz görünmüyorlar. Ama Yavuz Ağıralioğlu hem mutsuz hem susmuyor hem de olan biteni gayet iyi görüyor.
Mesela HDP'nin Kılıçdaroğlu'na desteğinin ne anlama geldiğini ve hangi sonuçları doğuracağını biliyor. Bu desteğin Kandil'de ve yurtdışındaki FETÖ'cülerde nasıl sevinçle karşılandığını doğru yorumluyor. Yine ittifakın küresel güçler tarafından neden hararetle savunulduğunu iyi okuyor.
Sonuç olarak bütün bu yazdıklarımız ışığında ya kendisini sevenlerin gözünde büyüttüğü ama gerçekte öyle olmayan bir siyasi aktör ya da üzerinde bizim de bilmediğimiz baskı yahut tehdit unsurları var. Bunları açıklayabilecek kişi ise Sayın Ağıralioğlu'ndan başkası değil. Şimdilik önünde iki yol var: Birincisi; kişiliğine, geçmişine, değerlerine inanarak ve sahip çıkarak neler olup bittiğini açıklaması ve derhal bu şer ittifakından ayrılması. İkincisi; aslını, geçmişini inkar ederek ve her türlü kirliliği kabul ederek susması ve tarihin çöplüğünde yerini almasıdır
Sevenlerinin beklentisi birinci ihtimalden yanadır ve unutulmamalıdır ki;TAŞ YERİNDE AĞIRDIR...