Bugün Kavga Günü Değil Bugün Birlik Günüdür
Bugün Kavga Günü Değil Bugün Birlik Günüdür
Oda ziyaretlerinin ardından partisinin ilçe örgütüyle bir araya gelen Ağbaba, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, ekonomik krizden çıkış yolunun birliği, beraberliği ve demokrasiyi güçlendirmekten geçtiğini vurguladı. Ağbaba: “Bugün yapmamız gereken şey, ayrılıkları değil birliktelikleri güçlendirmektir. Dünya, Koronavirüs'ü de yoksulluğu da işsizliği de bu şekilde yeniyor. İhtiyacımız olan şey CHP'ye, CHP'nin Genel Başkanı'na, sözcülerine her gün saldırmak, trollerine hedef göstermek değil birliği ve beraberliği tesis etmektir.2018 yılından beri, Cumhuriyet Halk Partisi dünyaya örnek bir şey yapıyor. Geçtiğimiz hafta da 16 maddelik bir öneri paketi açıkladık. Bu Koronavirüs ile, yoksullukla, işsizlikle nasıl mücadele edilebileceğini anlattık, hükümete gönderdik; “Bunları uygulayın.” dedik. ‘2018'de bizi dinlemedin; Dolar 7 Lira oldu, yoksulluk arttı.' dedik. Dünya'nın bir başka yerinde bizim kadar yapıcı bir muhalefet yok. Hep soruyorlar ya ‘Siz ne yapacaksınız?' diye. Yapacaklarımızı kalem kalem söylüyoruz. ‘Tüccara sicil affı getir, esnafın kredi borcunu sil, stopajı kaldır, ÖTV'yi kaldır.' diyoruz. Bir şeyi daha söylüyoruz. 3. Köprü, Osmangazi Köprüsü, İstanbul Havalimanı, İzmir-İstanbul otoyolu için yapılan garanti ödemeleri sokağa çıkma yasağında bile devam etti. Ömründe o köprüyü görmeyen Malatyalı Köylülerimiz bile o köprünün parasını ödüyor. ‘Yolcu garantili bu ödemeleri durdurun.' diyoruz. Dünya'da en çok devlet ihalesi alan 5 şirkete Dolar kuru üzerinden ödemeler sokağa çıkma yasağında bile devam ediyor. ‘Bu ödemeleri Türk Lirası'yla yap.' diyoruz. Ekmek bulamayan fakirin hakkını yandaşlarına yedirenlere de Allah müstahakkını versin. Allah onları ıslah etsin. “CHP hastanelere karşı.” algısı oluşturmaya çalışıyorlar ama biz hastanelere değil; o hastanelerin finansman yöntemine karşıyız. Bu memleketin fakir fukarasını 5-10 tane zengin hastane işletmesine teslim ediyorsun. Hasta gitse de gitmese de onların parasını dolar üzerinden garantili olarak ödüyorsun.” İfadelerini kullandı.
Siyaset dilindeki nefret ve kutuplaştırıcılığın Türkiye'ye yarar sağlamadığını belirten Ağbaba, MHP lideri Bahçeli'yi de eleştirdi. Ağbaba şöyle konuştu: “Bunlar en büyük darbeci. Şu anda 20 Temmuz sivil darbe dönemini yaşıyoruz. Kim konuşursa içeri atılıyor. İnsanlar Facebook'ta bile bir şeyi beğenirken korkuyorlar, beğenemiyorlar. Her gün yeni ayrışmaları önümüze getiriyorlar. Ben Darende'den hem AKP'ye, hem Bahçeli'ye seslenmek istiyorum. Bugün kavga günü değil; bugün birlik günü. Bugün 18 Milyon işsizimiz var, memleket zor durumda, çiftçimiz perişan, esnafımız perişan. Bugün kavga edecek gün değil; bugün el ele tutuşarak bu zor günleri atlatma günüdür. Biz bu birlikteliğe destek vermeye hazırız. Her gün Atatürk'e, İnönü'ye, CHP'ye küfrediyorlar ama ben cevap vermeyeceğim. Hem AKP'ye, hem Erdoğan'a hem Bahçeli'ye söylüyorum; Vallahi duymuyoruz. Duyuyorsak da “Her kötü söz sahibine aittir.” diyoruz. Ey Bahçeli, Allah Bahçeli'ye akıl fikir versin, Allah Bahçeli'yi ıslah etsin diyoruz. İktidara yaranmak için CHP'ye yükleniyorlar. Erken seçimle ilgili açıklamalara bakıyorsunuz; sanki erken seçimi biz gündeme getiriyoruz. Sanki bu Korona'yı biz yaptık. Utanmasalar “Korona'yı CEHAPE getirdi, tek parti dönemi getirdi.' diyecekler. Bizle uğraşacağına bu ülkenin gerçek sorunlarıyla uğraş: Koronayla, yoksullukla, işsizlikle, çiftçiyle, esnafla uğraş. İşsiz sayısı 18 Milyon rakamına ulaşmış; bunlarla uğraş. Bir de CHP'li Belediyelerle uğraşıyorlar. Ne diyorlar? ‘Ekrem İmamoğlu maske dağıtmasın, Mansur Yavaş gıda dağıtmasın, Vahap Seçer ekmek dağıtmasın.' diyorlar. Niye hizmetlerden rahatsızlar? Çünkü seçim kampanyalarındaki tek stratejileri ‘CHP gelirse sosyal yardımlar kesilecek.' demekti. Sosyal yardımlar kesilmediği gibi 5 kat da arttı. Hem de fakir fukarayı hiçbir şekilde ayırmadan bu yardımlar gerçekleştirildi. CHP'li belediyelerimizi bir kez daha kutluyorum.” dedi.
“HES'İN ÇİFTÇİYE BİR YARARI YOK; SADECE ZARARI VAR”
Milletvekili Ağbaba, Darende'ye Hacılar Hidroelektrik Santrali'nin kurulmasının bölgeye de çiftçiye de hiçbir yarar sağlamadığını belirtti. Ağbaba, “Anadolu'nun köylüsüne, çiftçisine destek vermiyorsun tamam. Bari köylünün gölge etme, çiftçinin toprağıyla suyuyla oynama, bari köylünün suyunu birkaç tane yandaşına peşkeş çekme. Şirket yolu kapatıyor. Sen devlet misin? Böyle hukuksuzluk olur mu? Gerekirse geleceğim o yolu ben kendim açacağım. HES'in çiftçiye bir yararı yok sadece zararı var. Bunu da tüm çiftçilerimiz görüyor. Darende'nin pek çok sorun yaşadığını görüyoruz. Bu sorunların çözülmesi lazım. Malatya'da nereye gitseniz bir Darendeliyle karşılaşırsınız. Darende, iktidarı da destekler ama hizmet noktasında buraya gereken hizmetin yapılamadığını görüyoruz. Yıllardır yapılamayan yolları var. Darende'nin sorunlarının çözülmesi lazım.” Şeklinde konuştu.
HALKTAN BU KADAR KOPUK BİR YÖNETİM ANLAYIŞI OLMAZ
Konuşmasının sonunda Ağbaba, ev ve araç alımında faizlerin düşürülmesinin ekonomik krize bir reçete olarak sunulmasını eleştirdi: Ağbaba “Şimdi araba ve ev alacaklar için kredi faizlerini düşüyorlar. Halktan bu kadar kopuk bir yönetim anlayışı olmaz. Hatırlayın Koronavirüs tedbirleri kapsamında açıkladıkları pakette uçak biletlerindeki KDV'yi %18'den %1'e düşürmüşler, sonra da uçağı yasaklamışlardı. Asıl destek bekleyenler çiftçiler ve esnafların borçlarını sil. Borçları faizle ertelemek çözüm değildir. Borcu olanlar gelecek yıl ne yapacaklar? Koronavirüs nedeniyle 252 bin esnaf işyerini kapattı. Sokaktan ekmeğini kazanan 6 milyon insan da yine bu süreçte mağdur oldu. Bu insanlara ‘Evde kal.' demek, ‘Aç kal.' demektir. Bu vatandaşlarımıza destek verilmesi gerekiyor. Millet sizden küfür, hakaret, kavga beklemiyor. Millet sizden dertlerime derman olmanızı bekliyor.” Şeklinde konuştu.