Kent Müzesi'nde Devam Eden Restorasyon Çalışmalarında Sona Gelindi
Başkan Gürkan, 'Bizim Arzuladığımız Kent Marka Kent Değil, Kimlikli Bir Kent Olmasıdır'
Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Kent Müzesi olarak hizmete sunulacak olan Osmanlı döneminin son eserlerinden olan eski Askerlik Şubesi'nde incelemelerde bulundu. Çalışmaların son aşamaya geldiği tarihi binanın kendisinin bir müze hüviyetinde olduğunu belirten Başkan Gürkan, “Bizim arzuladığımız kent, marka kent değil, kimlikli kent ve hafızasını koruyan bir kent olmasıdır” dedi.
Battalgazi Belediyesi'ne devredildikten sonra restorasyon çalışmalarına başlanılan Osmanlı Padişahı Abdülhamit Han döneminde yapılan ve kentte uzun yıllar redif asker alma yeri olarak işlev gören tarihi binanın restorasyon çalışmalarında sona gelindi. Çalışmaları yerinde inceleyen Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, burada bir açıklama yaptı. Başkan Gürkan, restorasyon çalışmalarında sona gelindiğini belirterek, “Askerlik Şubesi bildiğiniz gibi 0smanlı döneminin son mimari örneklerinden birisi. Sadece yapısal anlamda taş mimarinin yanında ahşap mimari ve diğer işlev anlamında da önemli bir binamız. Bu binanın Kent Müzesi olması noktasında Milli Savunma Bakanlığı ile yapmış olduğumuz protokol çerçevesi içinde bize devri gerçekleştirildi. Devri gerçekleştirildikten hemen sonra Koruma Kurulu'ndan gerekli resüsitasyon, restorasyon ve rölöveler çıkartılarak ilgili kurulda onaylatılarak ihale süreci başladı. İhale süreci sonrası yapım ve restorasyon işlemleri başladı. Restorasyon çalışmalarında son aşamaya geldik. Çevre düzenlemeleri ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Öyle tahmin ediyorum ki bu ay sonunda bu çalışmalar bitirilerek iç dizayn ile ilgili, müze olgusu ile ilgili gerekli çalışmalar yapılacak” dedi.
“Kendi elimiz ile tarihimizi ve kültürümüzü yok ediyoruz” diyen Başkan Gürkan, beton sıvalarla kaplanmış tarihi binanın aslına kavuşturulduğunu belirterek, “Burası hakikaten Osmanlı mimarisi açısından, Türk mimari yapımı açısından ve gerek taş mimari açısından hakikaten binanın kendisi bir müze hüviyetinde. Buradaki kafeteryası, oturma alanları, kütüphanesi ile halkımızın hizmetine açılacaktır. Bu tarihi binaların korunması noktasında Battalgazi Belediyesi olarak gerekli hassasiyeti gösteriyoruz. Bugün Malatya'da tarihi eserlerin hemen hemen yüzde doksandan fazlasını bizzat biz, kendimiz uğraşarak hem gün yüzüne çıkarılması noktasında, hem tescili noktasında, hem de restorasyon işlemlerinin başlatılması noktasında büyük gayret gösterdik. Son Osmanlı mimarilerinden biri Askerlik Şubesi diye tabir ettiğimiz Redif Asker Alma Merkezi ile yine Osmanlı mimari örneklerinden Tahtalı Minare Hamamı vardı, biz onlarla da ilgili çalışmaları başlattık. Biliyorsunuz Tahtalı Minare Hamamı'nın müze olarak açılması ve akabinde de bunun yapılması, tarihi ve kültürel mirasın korunması noktasında hanlar, hamamlar, kümbetler, ziyaretler, namazgahlar, konaklar ve surlar ile ilgili çalışmalarımızı da devam ettiriyoruz. Bizim arzuladığımız kent, marka kent değil de, kimlikli kent hüviyetinin olması, hafızasını koruyan bir kent olması. O kimliğin üzerinde ayakta durarak, orada bir çekim merkezi ve bir cazibe merkezi olması noktasında ki çalışmalarımız devam ediyor” diye konuştu.
Müzelerin hareketli yerler olması gerektiğini belirten Başkan Gürkan, “Malatya'da Kültür Bakanlığı'na bağlı bir müzemiz vardı, pek işlevsel anlamda da hareketli değildi. Biz, müzeleri aktif hala getireceğiz, orada böyle soğuk bir rüzgarın estiği değil de, sıcak bir rüzgarın estiği kafeteryasının olduğu, kütüphanesinin olduğu, günlük gazetelerin olduğu, çayını, kahvesini içtiği, aynı zamanda dinlenip rahatladığı, görsel olarak ta fakında olmadan bilgi birikimi ve farkında olmadan öğrenme olgusunun zihinlere kalıcılık oluşturulması noktasında gayret ediyoruz. Gerek Zanaatlar Müzemizde olsun, gerek Mahalle Müzemizde olsun, gerek Hamam Müzemizde olsun, gerek burada ki Kent Müzemizde olsun bu formata dikkat ediyoruz. Yani insanları sıkan bir format yerine onun içeriğini ifade eden ve onu topluma anlatabilecek görsel ve fotoğrafik bir anlamda da hafızada kalıcı olması konusunda da gayretimiz var. Özellikle Çınar Park'taki yaptığımız çalışmalardaki medeniyet duvarı diye tabir ettiğimiz duvarda da dikkat ederseniz rölyefler ile yaptığımız çalışmalara vatandaşımız pek ilgi göstermedi. Orda da büyük bir medeniyet vardır. Ama hemen fotoğrafik anlamda sinema ve ses sanatçısı bölümüne büyük bir ilgi ve alaka var. Dolayısıyla vatandaşın algısına hitap edebilecek ve kalıcı iz olması noktasındaki çalışmalarımızı müzelerde de devam ettiriyoruz” dedi.