Kurban Bayramı'nda hatırlamamız gerekenler var.

Doç.Dr. Devrim Alkaya İnş.Yük.Müh.& Kamu Yöneticisi

Inş Yük. Müh. Tarımcı Türkiye Ziraatçılar Derneği Denizli Temsilcisi Dr. Devrim Alkaya bir açıklama yaparak "Kurban Bayramı'nda hatirlamamiz gerekenler var. Teşekkür etmemiz gerekenler var. İtibarını iade etmemiz gereken, helallesmemiz gereken çiftçimiz, üreticimiz, çobanımız var. "dedi.

Yayınladığı yazıda,
Kurban Bayramı'nda hatirlamamiz gerekenler var. Teşekkür etmemiz gerekenler var. İtibarını iade etmemiz gereken, helallesmemiz gereken çiftçimiz, üreticimiz, çobanımız var.

Çobanlara teşekkür

Ülkemizin her yerinde dağlarda, yaylalarda gece- gündüz koyun güden çobanlar var.

Biz kebap, koyun sütü, koyun yoğurdu biliriz. Yün yorgan biliriz. Yün döşek biliriz. Deri ceket biliriz.

Ama tüm bunlar nereden gelir, nasıl üretilir çoğumuz bilmiyoruz.

Öğrenelim.

Küçükbaş hayvancılık kaynaklı ürünler nereden geliyor? Hangi yollardan geçiyor?

Koyunları güden bir çoban var. Koyunların otlaması için mera- otlak gerek.

Döşek, yorgan için çoban koyunlarının yününü kırkar. O yün bir işlemden geçer yünlü kazağa, çoraba, yatağa, yastığa, yorgana dönüşür.

Koyunlarin sağılması gerek. Sütü sağan, kaynatıp yogurda çeviren bir Anadolu - Yörük anası gerek.

O sütü, yoğurdu satacak pazar gerek, pazarcı gerek.

Et en önemli protein kaynağımiz. Et için koyunu kesmek gerek. Kasap gerek, satmak için kasap dükkanı gerek.

Kurbanda, adakta veya zamanı gelince koyun kesilir. Ibadet için de küçükbaş gerekiyor.

Giydiğiniz deri kıyafetler, montlar kesilen o koyunların derileri. O derileri kıyafete dönüştürmek için tabak gerek,,deri sanayi gerek.

Size ulaşan o gıdaların, ürünlerin üretim hikayesi böyle devam eder gider.

Yediğinizin, kullandığınızın parasal değerini değil size ulaşana dek harcanan emeği bilin işte gerçek değer orada yatıyordur. Işte bu işin kahramanı "çoban". Görmezden gelip yanından gelip geçtiğiniz çoban.

Anadolu da özellikle şehir insanında yanlış bir algı var. Çoban der, köylü gecer, okumazsa çobanlık yapsın denir. Oysa bu yaklaşım o denli yanlıştır ki. Bugün çobanlık yapabilmek için sürü yönetimi sertifikası almak gerekiyor.
Keşke tarım ortaokulları ve tarım liseleri kurulsa ve köy çocukları bu okulları bitirseler. Ancak okullu olurlarsa genç nüfus yeniden tarımla barışacak ve çiftçiliği meslek olarak benimseyecektir. Tüm çobanlarımız, hayvancılık yapan çiftcilerimiz Tarım liselerinin hayvancılık kolundan mezun olsalar ve bu yanlış algı değişse güzel olmaz mı?

Her et yediğinizde, deri ceket, yünlü kazak, çorap giydiğinizde, yün bir döşeğe oturduğunuzda köylüyü, çiftçiyi, çobanı hatırlayın. Uzaktan da olsa teşekkür edin.

Bir günde küçükbaş yetiştiricilerinin sorunlarını yazacağım.

Dr. Devrim Alkaya
Inş Yük. Müh.& Tarımcı
Türkiye Ziraatçılar Derneği
Denizli Temsilcisi

Pusulamalatya

Bakmadan Geçme