Lozan Kutlamalarını Engellemek Siyasal Bir Saldırıdır!

Lozan Antlaşması'nın 97. Yıldönümünde, Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve Lozan'ın mimarı ikinci Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü'nün manevi huzuruna çıkmak isteyen Eğitim-İş, Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş ve ADD heyeti önce “Tadilat var” sonra “Dezenfektasyon çalışması var" denilerek içeri alınmadı. Birçok ilde yapılmak istenen etkinlikler valiliklerce yasaklandı.

Herkes bilmelidir ki; bu tutum, münferit değildir. AKP iktidarı boyunca, milli bayramların kutlanmasının engellendiğine; 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda dini piyesler, Osmanlı şiirlerinin okutulmasına; 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda devlet törenlerinin bile değiştirilip, silikleştirilmesine şahit olduk.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bizzat, “1920'de bize Sevr'i gösterdiler. 1923'te Lozan'a razı ettiler. Birileri bize Lozan'ı zafer diye yutturmaya çalıştı”, “Tarihimizi 1919'dan başlatan tarih anlayışını reddediyorum” gibi sözleriyle Cumhuriyet'in önemli yıldönümlerine yaklaşımını belli etmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşlarının, emperyalistlerin oyuncağı, işgaliyesi haline gelmiş ve çağın gerisinde kalmış bir imparatorluktan; bağımsız, çağdaş bir ülke yaratmasını hâlâ hazmedemeyenlerin olduğu açıktır.

Başkanlık sistemi adı altında karşımıza çıkarılan tek adam rejimi, Cumhuriyet'i ve kazanımlarını açık biçimde hedef almaktadır.

Ama umut da var. Çünkü bu göz gözü görmez siste bile gideceğimiz yolu ezbere biliyoruz; Mustafa Kemal Atatürk'ün ve yol arkadaşlarının yolu. Aydınlık bir Türkiye'yi tekrar örmek, kuşkusuz bu mirasa sımsıkı sarılmaktan geçmektedir.

Bu sahipleniş, Cumhuriyet'in önemli dönemeçleri olan yıldönümlerini ve o yıldönümlerinin taşıdığı anlamı her fırsatta dile getirmeyi de içermektedir.

Bizim; bağımsızlık mücadelemizin, çağdaşlık mücadelemizin, Türkiye olma mücadelemizin belgesi olan Lozan Antlaşması'nın yıldönümünü kutlamamızı kimse engelleyemez, yasaklayamaz! Bugün yaşananlar, Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, Lozan fatihi İsmet İnönü ve vatan uğruna canını vermiş tüm şehitlerimize büyük bir saygısızlıktır ve Cumhuriyet tarihimize kara bir leke olarak geçecektir.

Eğitim-İş olarak şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da Atatürk'e, devrim ve ilkelerine, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'ne, onun değerlerine ve kazanımlarına her türlü baskıya rağmen sahip çıkacağız.

Hatem DENKTAŞ

Eğitim İş Malatya Şube Başkanı