MAZLUMDER: Katliama uğrayan ülkelere sahip çıkmak insani bir sorumluluktur
Katliama, soykırıma ve zulme maruz kalan halkların çoğunlukla Müslüman olduğuna dikkat çeken MAZLUMDER Malatya Şube Başkanı Bahattin Anıl, artan soykırım ve zulümlere karşı uluslararası toplumun sorumluluk alması gerektiğini söyledi.
Katliama, soykırıma ve zulme maruz kalan halkların çoğunlukla Müslüman olduğuna dikkat çeken MAZLUMDER Malatya Şube Başkanı Bahattin Anıl, artan soykırım ve zulümlere karşı uluslararası toplumun sorumluluk alması gerektiğini söyledi.
MAZLUMDER Malatya Şube Başkanı Bahattin Anıl, "10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü" münasebetiyle açıklamada bulundu.
Yaptığı açıklamada Anıl, 10 Aralık 1948'de Birleşmiş Milletler tarafından yayımlanan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 1'inci maddesindeki "Bütün insanlar özgür, değer ve hak bakımından eşit olarak doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler; birbirleriyle kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar" ilkesine dikkat çekerek, insanların eşit haklara sahip olduğunu ve bu hakların kısıtlanamayacağını vurguladı.
"İşgalci israilin Gazze'de yaptığı soykırımda 50 binden fazla insan şehit edildi"
Günümüzde soykırım, zulüm ve işkencenin artarak devam ettiğine vurgu yapan Anıl, şöyle devam etti:
"İnsan hakları tanımları böyleyken, içinde bulunduğumuz çağda maalesef soykırım, zulüm, işkence ve her türlü insan hakları ihlalleri artarak devam etmektedir İşgalci israilin Gazze'de yaptığı soykırımda 50 binden fazla insan şehit edildi. Bir o kadarı da enkaz altında çıkarılmayı beklemektedir. 100 binden fazla kişi yaralanmış, binlerce insan ise yerinden yurdundan edilmek istenmiştir. Gazze'de özellikle kadın ve çocukları hedef alan askerler görülmüş; bitki ve hayvan dahil hiçbir canlının yaşamasına izin verilmemiş ve katliam yapılmıştır."
"Lübnan'da 3 bin 500 kişi katledildi "
Lübnan'da ise ekim ayından bu yana işgalci siyonistlerin saldırılarında 3 bin 500 kişinin şehit edildiğini ve 15 bin kişinin yaralandığını kaydeden Anıl, "Şehirler harabeye dönmüştür. Zaten ekonomik zorluklarla boğuşan Lübnan, büyük bir krizin eşiğine getirilmiştir. Suriye'de ise bir milyona yakın insan yaşamını yitirmiş, birçoğu sakat kalmış ve milyonlarca kişi yerinden yurdundan edilmiştir. Ülke nüfusu, 25 milyondan yarıya düşmüştür" ifadelerini kullandı.
"Doğu Türkistan Yemen, Sudan, Somali ve Arakan gibi ülkelerde de zulüm tüm hızıyla devam ediyor!"
Anıl, Çin hükümetinin Doğu Türkistan'da Uygur Türklerine yaptığı zulüm, işkence ve katliamların hâlen devam ettiğini belirterek, "Kapalı bir kutu olan Çin'deki bu baskılar, uluslararası kamuoyunda ciddi bir endişe ortamı oluşturmaktadır. Bu baskı ve zulümler sadece bu ülkelerle sınırlı kalmamaktadır. Yemen, Sudan, Somali, Arakan gibi ülkelerde de zulüm tüm hızıyla devam etmektedir" diye vurguladı.
"BM ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, israil ve Batı'nın haklarını korumak için kurulmuş örgütler hâline gelmiştir"
Anıl, zulme maruz kalan halkların çoğunlukla Müslüman olduğunu belirterek, "Birleşmiş Milletler, uluslararası insan hakları örgütleri, işgalci israil ve Batı'nın bu zulümlerine sessiz kalmış ve kamuoyunda güvenilirliğini yitirmiştir. BM ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, israil ve Batı'nın haklarını korumak için kurulmuş örgütler hâline gelmiştir" dedi.
"Soykırım, zulüm, işkence ve her türlü insan hakları ihlalleri artarak devam etmektedir"
Uluslararası kamuoyunun vicdanına seslenerek, katliama uğrayan ülkelere sahip çıkmanın insani bir sorumluluk olduğuna vurgu yapan Anıl, "İnsan hakları tanımları böyleyken, içinde bulunduğumuz çağda maalesef soykırım, zulüm, işkence ve her türlü insan hakları ihlalleri artarak devam etmektedir" diyerek açıklamasını sonlandırdı. (İLKHA)