O Menful Geceden Sonra Hayalimiz Daha Demokratik Bir Ülke Olmaktı
15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminin ardından 7 yıl geçti. Kahramanca direnip bu uğurda hayatını kaybeden şehitlerimizin makamları ali olsun.
15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminin ardından 7 yıl geçti. Kahramanca direnip bu uğurda hayatını kaybeden şehitlerimizin makamları ali olsun.
O gün türk demokrasisine büyük bir saldırı yapıldı. Kahraman milletimiz, devletinden önce harekete geçip savundu demokrasisini.
Aradan geçen bunca zamana karşın bu ihanetin, karanlık noktaları tam aydınlatılamadı. Kafalardaki soru işaretleri cevaplarını bulamadı. Halkın emaneti silahını, halka doğrultan iradenin motivasyonunu tam olarak bilemedik. Ve dünyayı bu ihanetin anlaşılması için ikna edemedik. Avrasyacı emeller taşıyanlar dışında, kimseyi yanımızda bulamadık.
O gün darbeci ülkeler deyip düşman ilan ettiklerimizden bugün kapısına gidip para dileniyoruz. Dostumuz(!) oldu hepsi artık.
Bir dönem iktidar nimetlerinin beraber hoyratça paylaşıldığı bir grup, terörist olarak atfedildi. Yöneticileri, karar vericileri yurtdışına kaçan o “grup”un alt kesimi; banka mudisi, gazete takipçisi, ev toplantıcısı, kadını, çocuğu suçlu-suçsuz tefrik edilmeden “insan hakları” da ihlal edilerek cezalandırıldı. Bu yöntem öylesine bir İsviçre çakısı işlevi gördü ki, kötü niyetli birçok insan hasımlarını “fetöcü” diye ihbar ederek kendilerine alan açtılar. Korkunç su istimaller ve haksızlıklar yapıldı. Hukuka kimse güvenemez oldu.
En kötüsü ise o güne kadar, ağır aksak da olsa yürüyen eksiği gediği ile işleyen ‘'Türk Demokrasisinin'' aldığı yara oldu kuşkusuz. O menfur günün ardından, daha da demokratik bir ülke olacağımızı hayal ederken, birden ülkemizi “tek adam” rejiminin içinde bulduk. 1940'ların refleksleri ile yönetilen bir ülkeyiz artık. 300 şehit, 2000 bin gazi, milyarlarca liralık kamu malına verilen zarar ile beraber toplum olarak “gördüğümüz günün” gerisine düştük.
İşte bizim perspektifimizden 15 Temmuz meşum gecesi budur.
O gece buralı olmaktan, hizmetinde sorumluluk almaktan büyük onur duyduğum Malatya'mız büyük bir cesaret sergileyerek darbeye ilk direnen şehirlerimizdendi. İzzetli Malatyalılar, seçtikleri yönetimin bir hain darbe ile alaşağı edilmesine izin vermediler.
Aynı demokratik bilincin, en çok ihtiyacımız olan şu günlerde de bu şehirde temerküz edeceğine dair umudumu koruyorum.
Allah bu ülkeye bir daha böyle günler yaşatmasın!
SİNAN AKINCI
Demokrasi ve Atılım Partisi Malatya İl Başkanı