Protokol Tribününde Adalet Arayışı
Antrenör MEHMET ALİ LÜLE
Futbol sadece sahada oynanan bir oyun değil, aynı zamanda toplumsal değerlerin ve adaletin yansıdığı bir platformdur.
Son günlerde Çorum FK Başkanı Oğuzhan Yalçın'ın yaptığı açıklama, protokol tribünlerinin suistimal edilmesiyle ilgili önemli bir tartışmayı gündeme taşıdı.
Yalçın'ın şu sözleri özellikle dikkat çekiciydi: 'Gariban taraftar asgari ücretle bilet alıyor, partililer protokole girmek için isim yazdırıyor. Utanın, 100-150 TL verin ya.' Bu sözler, tribünlerdeki adaletsizlik algısını açıkça ortaya koyuyor. Peki, bu durum sadece Çorum FK ile mi sınırlı, yoksa daha büyük bir sistem sorununun parçası mı?
Futbolun Sosyal Adalet Yüzü
Bir futbol maçına gitmek, taraftarlar için sadece bir eğlence değil, aynı zamanda duygusal bir bağlılık ve fedakrlıktır. Bu bağlılığı gösteren taraftarlar, kazandıkları paranın bir kısmını bilet için harcayarak takımlarına destek oluyor. Ancak aynı fedakrlığın, protokol tribününü dolduran siyasi figürlerden ve diğer ayrıcalıklı gruplardan gelmediğini görmek adaletsizlik hissini artırıyor.
Protokol tribünü, onurlandırılması gereken kişilere ayrılmış bir alan olmalıdır. Ancak bu tribünün, siyasi rant peşinde koşanların veya kulüp yönetimiyle bağlantısı olmayan kişilerin uğrak yeri haline gelmesi, hem taraftarları hem de sporun itibarını zedeler.
Bu Sistemi Nasıl Düzeltebiliriz?
1. Şeffaf Protokol Listeleri: Kulüpler, maç öncesinde protokol tribününde bulunacak kişilerin listesini kamuoyuyla paylaşabilir. Bu, hem spekülasyonları azaltır hem de toplum nezdinde güven oluşturur.
2. Sıkı Denetim ve Kurallar: Protokol girişleri daha sıkı denetimlere tabi tutulmalı. Kimlerin bu alanda yer alabileceği net kurallarla belirlenmeli.
3. Sembolik Ücretler: Protokol tribününden faydalanan kişilerin sembolik bir ücret ödemesi sağlanabilir. Bu hem gelir kaynağı yaratır hem de adaleti pekiştirir.
4. Taraftarın Gücü: Futbolun gerçek sahipleri taraftarlardır. Bu konuda onların desteğiyle kulüpler daha adil bir yönetim anlayışı geliştirebilir.
Başkan Yalçın'ın Cesur Tavrı
Oğuzhan Yalçın'ın bu konuda yaptığı sert açıklamalar, diğer kulüplere de örnek olmalıdır. Çünkü futbol sadece bir oyun değil, aynı zamanda bir adalet arayışıdır. Protokol tribünlerini dolduranların, bu fedakrlığı yapan taraftarların hakkına saygı göstermesi gerekir.
Unutulmamalıdır ki, futbolda adalet sadece saha içinde değil, tribünlerde ve kulüp yönetiminde de sağlanmalıdır. Başkan Yalçın'ın attığı bu adım, umarız diğer kulüpler için de bir uyarı niteliğinde olur ve protokol tribünleri hak ettiği saygınlığı yeniden kazanır.
Ancak bu sürecin doğru bir şekilde yönetilmesi, toplumu daha fazla kutuplaştırmadan çözüm odaklı adımlar atılması önemli. Kulüp yönetimi, protokol tribünüyle ilgili net kurallar koyup bunu kamuoyuyla paylaşırsa, hem gelir kaybı önlenir hem de adil bir düzen sağlanır. Bu yaklaşım, halktan ve taraftarlardan olumlu bir karşılık bulacaktır.
Sonuç olarak, futbolun birleştirici gücüne gölge düşüren bu tür adaletsizliklerin önüne geçmek, sadece kulüp yönetimlerinin değil, tüm futbol camiasının görevidir.
Antrenör
MEHMET ALİ LÜLE