Serdar Tuncer Ve Sadık Yalsızuçarlar Elazığlılarla Buluştu
Yaptığı televizyon programları ve yazdığı eserlerle büyük beğeni toplayan Araştırmacı-Yazar Serdar Tuncer ve Yazar Sadık Yalsızuçarlar, Elazığ Belediyesi'nin konuğu olarak 2.Kitap Fuarı'nda bir söyleşi programı gerçekleştirdiler.
Yaptığı televizyon programları ve yazdığı eserlerle büyük beğeni toplayan Araştırmacı-Yazar Serdar Tuncer ve Yazar Sadık Yalsızuçarlar, Elazığ Belediyesi'nin konuğu olarak 2.Kitap Fuarı'nda bir söyleşi programı gerçekleştirdiler.
İlk olarak Yazar Sadık Yalsızuçarlar'ın gerçekleştirdiği söyleşi programına Elazığlılar yoğun ilgi gösterdi. Yazar Sadık Yalsızuçarlar gerçekleştirdiği söyleşide şunları kaydetti. “Her şey öyküdür. Varlığın öyküsüdür. Bir meta hikâye var. Varlığın hikâyesi. Onun içinde insanlığın hikâyesi yer alır. Onun içinde medeniyetlerin. Onun içinde milletlerin. Onun içinde bireylerin. Bizim hikâyemiz, varlığın hikâyesi içindedir. Cenab-ı Hakk, kıssalar emreder. Kıssa, mesel, menkıbe… Bunlar varoluşun temsilidir. Mesel, misal, benzer demek. Masal, meselden bozmadır. Hikâye, masal, öykü, kıssa, menkıbe, anlatı, roman, novella… Bütün bunlar, insanoğlunun kendi hikâyesinin, o hikâyenin içinde yer aldığı büyük anlatının parçalarıdır. Dünyanın ve yaşamın imgesidir.”
Elazığlıların yoğun ilgi gösterdiği programda sözlerine Âşık Mahsuni Şerif'in “Ben Beni” şiirinin dizelerini okuyarak başlayan Araştırmacı-Yazar Serdar Tuncer, İslam ve inanç ekseninde kulluk kavramına ilişkin önemli saptamalarda bulundu. “Allahü Teâlâ, konuşanın diline gönlündekini itibar eder, dinleyen söyleyenden Arif gerekir” diyen Tuncer, insanın dünyadaki varlığını idrak etmesini ve kendisini sorgulaması gerektiğini söyledi. “Kalp Cenab-ı Allah'ındır, ondan başkasını oraya koymak zulümdür” ifadelerini kullanan Tuncer, Zâriyât Süresi'nde geçen “Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım” ayetini hatırlattı.
Tuncer sözlerine şöyle devam etti: “Bazı âlimler, ilahiyatçılar çıkıyor ayet okuyor ve bu Ayeti-i Kerime de muradı edilen belki de budur, doğrusu muhtemelen bu olabilir demek yerine ‘Bu ayette Allahü Teâlâ, şunu kastediyor, bunu emrediyor' diyor; kesin hüküm veriyor. Buna üzülüyorum. Kesin hüküm vermek kula düşmez, çünkü biz bize ait değiliz”dedi.
Daha sonra okurlarıyla bir imza programı düzenleyen Araştırmacı-Yazar Serdar Tuncer ve Yazar Sadık Yalsızuçarlar, Elazığlılarla bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi.