Tuzla'daki Vernik Fabrikası Patlaması

29.04.2022'de İstanbul Tuzla Organize Sanayi Bölgesi Boya Vernikçiler Sanayi Sitesi'nde bulunan bir fabrikada yangın sonrası patlama meydana geldi. Patlamada 3 işçi hayatını kaybederken 9 işçi de yaralandı. Patlama sonucunda yapılan araştırmalar sonucunda fabrikanın sahibi ve mesul müdür adliyeye sevk edilmiş ve iş güvenliği uzmanı hakkında yakalama kararı çıkarılmıştır.

Böyle sorunlu işyerlerinde meydana gelen iş kazalarında günah keçisi olarak iş güvenliği uzmanı seçilmemelidir. Çünkü İş güvenliği uzmanı, ücretini veren işvereni bağımsız bir şekilde denetleyememekte ve bulduğu olumsuzlukları özgür bir şekilde şikayet edememektedir. Bu durum işverenin elini güçlendirmektedir. Dolayısıyla iş güvenliği uzmanlarının bağımsız olamaması, iş kazalarının artmasına sebep olmaktadır.

İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik'in 11. Maddesinin

3. ve 4. Fıkrasında iş güvenliği uzmanlarının sorumlulukları ve yükümlülükleri açıkça belirtilmiştir.

Ne yazık ki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve biz STK'lar, 6331 sayılı İş Sağılığı ve Güvenliği Kanununu ve İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmeliğini, hukukçularımıza anlatamıyoruz.

Çalışanların Patlayıcı Ortamların Tehlikelerinden Korunması Hakkında Yönetmelik'e göre ise, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamına giren ve patlayıcı ortam oluşma ihtimali bulunan kozmetik endüstrisi, kimya endüstrisi, akaryakıt istasyonları gibi işyerlerinde patlayıcı ortamların tehlikelerinden korumak için alınması gereken önlemler hakkında bilgi vermek amacıyla işveren patlamadan koruma dokümanı hazırlamak zorundadır.

Özellikle son dönemlerde peş peşe meydana gelen yaralanma ve ölümle sonuçlanan patlamalar, yasa ve yönetmeliklerde patlayıcı ortam için alınması gereken önlemler açık bir şekilde belirtilmiş olmasına rağmen, patlama ihtimali olan işyerlerinde işverenlerin bu konuyu önemsememesi ve bu işyerlerinin devlet tarafından denetlenmemesi bize bu konunun ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.

Ayrıca basında çıkan haberlere göre fabrikanın 2021 yılında ruhsatsız olduğu için mühürlendiği ortaya çıktı. KMO İstanbul Şube tarafından Yapılan araştırmaya göre Messer Kimya Fabrikasının 2019 yılında Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu başvurusu yaptığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Çevresel Etki Değerlendirme yönetmeliğinin 17.maddesinde verilen hakka dayanarak "ÇED raporu gerekli değildir" kararı verdiği görülmüştür.

Unutmayalım ki yaşama ve çalışma hakkı anayasamızda güvence altına alınmıştır. Bu hak devlet tarafından korunmak zorundadır.

BU NEDENLE, İŞ KAZALARININ AZALMASI VE İŞYERİNDE GÜVENLİĞİN SAĞLANMASINDA, SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRMESİ İÇİN İŞVERENLERİ VE İŞYERLERİNDEKİ DENETİMLERİN ARTTIRILMASI İÇİN TÜM BAKANLIK YETKİLİLERİNİ GÖREVLERİNİ YAPMAYA DAVET EDİYORUZ.

Gelişmeleri federasyon olarak takip edeceğimizin bilinmesini kamuoyuna duyururuz.

Mehmet Şeyhmus ENSARİ

İSAF-İş Sağlığı ve Güvenliği Dernekleri Federasyonu

Yönetim Kurulu Başkanı