Uyuşturucu ile Mücadele Çalıştayı

27 Ekim 2022 tarihinde açıkladığımız Gençlikte Gelecek Modeli Acil Eylem Kalıcı Vizyon belgemizden çok kısa bir süre sonra gençliğimizi ve gelecek nesilleri yakından ilgilendiren Uyuşturucu ile Topyekûn Mücadele Gelecek Eylem Modelimizi de kamuoyu ile paylaşıyoruz.

Uyuşturucu ticareti küreselleşmeyle birlikte sınır ötesi dolaşımın en örgütlü yapılarından birine dönüşmüştür. Bu nedenle uyuşturucu ile mücadele de hem yurtdışında hem yurtiçinde eş güdümlü, organize ve birbirini tamamlayan planlı bir çalışmayı gerektirmektedir.

Uyuşturucu kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan zararlar, sadece kullanıcılar ile sınırlı sağlık sorunlarından ibaret değildir. Sağlığa verdiği zararların yanı sıra çoğu zaman kişinin ailesine, içinde bulunduğu çevreye ve toplumun tamamına yönelik hukuki, sosyal, ekonomik sorunları da beraberinde getirmektedir. Bu konu bir halk sağlığı sorunudur. Ayrıca uyuşturucu kullanımı, hırsızlık, yankesicilik, uyuşturucu satıcılığı, gasp, örgütlü suçlar benzeri pek çok suçun da kaynağını teşkil etmektedir.

Türkiye'de uyuşturucu madde bağımlılığı tedavisi, ayaktan ve yatarak tedavi olarak sunulmaktadır. Ülkemizde 2021 yılı sonu itibariyle, 136 uyuşturucu madde bağımlılığı tedavi merkezi bulunmakta; bunlardan 57 merkezde hem ayakta hem yatarak, 79 merkezde ise sadece ayakta tedavi hizmeti sürdürülmektedir. Tedavi merkezlerinin toplam yatak kapasitesi 1350 olup, çok yetersizdir.

Öte yandan uyuşturucu ticareti, her türlü suç örgütü için önemli bir finans kaynağıdır. Bu ticaretin finansal boyutlarına ilişkin tahminler yapmak oldukça zordur. Ancak 2017 yılında yayınlanan, Uluslararası Suç ve Gelişen Dünya Raporu'na göre küresel perakende piyasasının 426 ile 652 Milyar ABD doları arasında olduğu tahmin edilmektedir. Yine 2019'da Avrupa Uyuşturucu Pazarları Raporu'na göre, Avrupa perakende uyuşturucu piyasasının minimum değeri 30 Milyar Euro'dur.

Böyle yüksek bir pazar, organize suç gruplarının da ilgi odağıdır. Örneğin Avrupa'da, 5000 organize suç örgütü bulunmakta ve bunların 3'te 1'i doğrudan uyuşturucu ticareti yapmaktadır. Uyuşturucu piyasasının sahip olduğu küresel hacim, pazarı sadece organize suç grupları için değil aynı zamanda terör örgütleri içinde çok çekici kılmaktadır.

Ülkemizde, uyuşturucuyla mücadelede ağırlıklı olarak adli ve tıbbi boyutuyla sınırlı bir anlayış sürdürülmektedir. Uyuşturucu kullanılmasının tespiti ile başlayan adli boyut, devamında kişinin tedavisine odaklanan sağlık hizmetleri ile sona ermektedir. Bu durum özellikle gençleri ihmal eden ve korumaktan çok uzak bir anlayıştır. Sürdürülen bu anlayışla aile ve çocuğa yönelik çok bileşenli, çok paydaşlı ve çok amaçlı bütüncül bir sosyal koruma ve sosyal politika öngörülmemiştir. Bu alanda pek çok kurumun ve sivil toplumun yaptığı çalışmalar; eş güdümsüz, birbirinden kopuk, devamlılığı olmayan, sonuç almaktan çok verilen vazifeyi kâğıt üstünde yerine getirmeye çalışan çabalar olarak ortaya çıkmaktadır.

Genci uyuşturucuya iten aile ve çevre koşulları değişmediği, tıbbi ve sosyal hizmet uyumlu hale getirilmediği sürece, tıbbi tedavi tek başına çözüm değildir. Bu nedenle tıbbi tedavi ile sosyal hizmet yaklaşımını bir araya getiren, multidisipliner anlayışa dayalı merkezlere ihtiyaç duyulmaktadır. 9 Türkiye'de uyuşturucu ile mücadelede çalışmalardan sonuç alınamamasının önemli nedenlerinden birisi de aile ve okul odaklı önleyici programın oluşturulamaması, bağımlılıkla mücadelede çok boyutlu çalışmaların yetersizliği gibi önleyici uygulamaların zayıf olmasıdır.

Biz Gelecek Partisi olarak her alanda olduğu gibi uyuşturucuyla mücadele alanında da kapsamlı ve derin bir çalışma yaparak öncelikle gençlerimiz olmak üzere, toplumumuzun tamamını kapsayan bu derin yaraya iyileştirmek için çalışmalarımızı yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz.

Malatya İl Başkanı
Dr. Ahmet Ercan Uçkan