• Haberler
  • Malatya
  • Çevreye bağlı iklim değişikliği ile Çiftçi Mağdur oldu

Çevreye bağlı iklim değişikliği ile Çiftçi Mağdur oldu

Çevreye bağlı iklim değişikliği ile Çiftçi Mağdur oldu

Çevreye bağlı iklim değişikliği ile Çiftçi Mağdur oldu 
Kuraklık, verimsizlik, soğuk don vurması ve rüzgâr ile harcadıklarını karşılayamayan çiftçilere bir darbede Sulama birliklerine ve bankalara borcu olan çiftçilerimizin icraya verilmesi ile mağduriyetler oluştu. Çiftçi borcunu ödeyemez hale geldi. Tarım sanayisine katkı sağlayan ve üreten çiftçiler , üretim için olmazsa olmaz olan traktörlerini ve arazilerini kaybeder hale gelmiştir. Çiftçinin kalıcı çözümlere ihtiyacı var. Ülkemiz Covid-19 salgını ile tarımın önemini daha iyi anladı. Şu gerçeği görmemiz lazım; artık tarım stratejik bir sektör olmuştur, burada kârlılık kadar tarımın ayakta durması, yaşanan olumsuzluklara karşı önlemler alınması, gerekli destek ve teşvikler ile stratejik sektörün hak ettiği yerlere gelmesi sağlanmalıdır. 
Tarım üretimi ülkemiz tüketimine yetmez hale gelmiş, ithalat eder durumda olmaya başladık. Ülkece üreterek, ihracat ederek kazanmamız gerekmektedir.

Türkiye su fakiri olma yolunda
Su sorununu ancak bütüncül bir yaklaşımla çözebiliriz. Ülkemizin su kaynaklarının korunması ve verimli kullanılması tarım, kentleşme, enerji ve madencilik politikamızda değişim ile mümkündür. 
Yale ve Columbia Üniversitelerinin hazırladığı Dünya Çevresel Performans Endeksi’ne göre, Türkiye genel çevre performansında 180 ülke arasında 99. sıradadır. 2020 yılında Birleşmiş Milletlerin Dünya Çevre Günü’nün 2020 teması olarak belirlediği biyoçeşitlilik alanında ise durumumuz daha da endişe vericidir. Türkiye, biyoçeşitliliğini ve habitatı korumada, 180 ülke arasında 175. sıradadır. 
Suyun en fazla kullanıldığı sektör tarım olduğu için, öncelikli olarak tarım alanında somut adımlar atılmalıdır.
Vahşi sulama yerine damlama sulama yöntemine geçmeli; suyu az tüketen, bölgenin durumuna göre kuraklığa dayanıklı bitki türlerine yönelmeyi teşvik etmeli ve tarımda suyun etkin kullanımı için yeni teknolojiler desteklenmelidir.
Kentlerin betonlaşması, aşırı yeraltı suyu çekimi ve yeşil alanların azalması yüzey ve yeraltı sularını tehlikeye sokmaktadır. Yeşil alanların korunması ve genişletilmesini hedefleyen çevre dostu kentleşme politikası izlenmelidir.

Gelecek nesillere yaşanabilir bir Türkiye bırakmak, ülkemizi kendine yakışır bir çevre performansı seviyesine ulaştırmak için DEVA Partisi olarak doğal yaşam alanlarını koruyarak biyoçeşitlilik kaybını önleyeceğiz.
Ülkemizin doğa zenginlikleri, eko turizm için büyük bir şanstır. Ekoturizmi yerel halkımız için sürdürülebilir bir gelir kaynağı haline getireceğiz.
Atıklarımızı öncelikle kaynağında azaltmayı hedefleyeceğiz. Atıkların geri dönüşümü, tekrar kullanımı ve enerjiye dönüştürülerek ekonomiye kazanılmasını teşvik edeceğiz. 
Gıda güvenliği önceliği ile hareket ederek, tarım alanlarımızın rant uğruna heba edilmesine izin vermeyeceğiz. Tarımda çevre dostu teknolojilere yatırım yapacağız. Yerel gıda tüketimini destekleyerek ithal gıdadan kaynaklı karbon ayak izini azaltacağız. 
Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini gerçekleştirmek için kararlıyız. Çevre politikalarına yatırım inanç ve siyasi irade işidir. Biz DEVA Partisi olarak bu inanç ve iradeye sahibiz. Bu vesile ile,

5 Haziran Dünya Çevre Günü Kutlu Olsun!

                                                             
İl Yönetim Kurulu Üyesi 
Deniz ŞAHİN  
Maden mühendisi
 

Pusulamalatya

Bakmadan Geçme