Çocuklar da Savaş Psikolojisine Dikkat!
Klinik Psikolog Hazal Akşahin konu hakkında bilgiler verdi.
Savaş ve çatışmaların çocuklar üzerinde derin ve kalıcı psikolojik etkileri olabilir. Bu etkiler, çocuğun yaşı, şiddete maruz kalması, çatışmanın süresi ve destek sistemlerinin mevcudiyeti gibi bir dizi faktöre bağlı olarak değişebilir. İşte dikkate alınması gereken bazı temel psikolojik hususlar:
Travma ve Travma Sonrası Stres Bozukluğu
Savaşın dehşetine maruz kalan çocuklar travma yaşayabilir ve bu da TSSB'nin gelişmesine yol açabilir. Belirtiler arasında kabuslar, geriye dönüşler, şiddetli anksiyete ve duygusal uyuşma yer alabilir. Bu belirtiler çatışma sona erdikten sonra yıllarca devam edebilir. Sürekli şiddet tehdidi ve güvenlik duygusunun kaybı çocuklarda kronik anksiyeteye yol açabilir. Ayrılma kaygısı, agorafobi veya sosyal kaygı gibi yoğun korkular geliştirebilirler. Sevdiklerini kaybetmek, evlerinden olmak ve savaşın sert gerçekleri çocuklarda depresyona yol açabilir. Umutsuzluk, üzüntü ve sosyal etkileşimlerden uzaklaşma gibi duygular yaşayabilirler. : Savaştan etkilenen bölgelerdeki çocuklar genellikle aile üyelerinin, arkadaşlarının ölümü ve evlerinin kaybı da dahil olmak üzere birden fazla kayıp yaşarlar. Keder bunaltıcı olabilir ve bununla başa çıkma becerisi bireyler arasında büyük farklılıklar gösterebilir.
Duyarsızlaşma
Uzun süreli şiddete maruz kalan bazı çocuklar, daha huzurlu ortamlarda şiddet veya zalimlik olarak değerlendirilebilecek davranışları normalleştirerek şiddete karşı duyarsızlaşabilir. Bunun empati ve duygusal gelişimleri üzerinde uzun vadeli sonuçları olabilir. Bazı çocuklar için şiddete ve travmaya maruz kalmak agresif davranışlara ve davranış bozukluklarına yol açabilir. Öfkelerini kontrol etmekte zorlanabilirler ve yıkıcı davranışlarda bulunabilirler.
Eğitimde Aksamalar
Savaş genellikle eğitimi sekteye uğratır ve bu da çocuğun gelişimini ve gelecekteki fırsatlarını etkileyebilir. Çatışma bölgelerindeki birçok çocuk okula düzenli olarak devam edememekte, bu da bilgi ve becerilerinde eksikliklere yol açmaktadır. Bazı çatışmalarda çocuklar, inançlarını ve kimliklerini şekillendirebilecek aşırılıkçı ideolojilere maruz kalabilir. Radikalleşmeye yatkın hale gelebilir veya silahlı gruplara dahil olabilirler. Savaşta çocukların yaşadığı psikolojik travmanın nesiller arası etkileri olabilir. Bu tür ortamlarda büyüyen çocuklar, travmayı ve sonuçlarını yetişkin yaşamlarına taşıyarak kendi ailelerini ve toplumlarını etkileyebilirler.
Savaştan etkilenen çocuklar için psikolojik destek ve danışmanlık sağlanması çok önemlidir. İstikrarlı ve destekleyici bir aile, eğitime erişim ve güvenli bir toplum ortamı gibi koruyucu faktörler, psikolojik etkilerin bir kısmının hafifletilmesine yardımcı olabilir. Ayrıca, çatışmalardan etkilenen bölgelerde barış ve istikrarı teşvik etmeye yönelik çabalar, çocukların savaş travmalarına maruz kalmasını azaltmaya yardımcı olabilir.