Doğudan Batıya, Kuzeyden Güneye Ülkenin Neredeyse Tamamı Dondu
Ağbaba 'Çiftçiye İcra Götürürseniz İki Elimiz Yakanızda Olur '
12 Nisan’da meydana gelen zirai afetle ilgili TBMM’de konuşma yapan Ağbaba; “Ben bu konuşmayı aslında umutları biten çocuklar için, emeklerini bir gecede yitiren çiftçiler için, sofralarına yarın ne koyacağını bilemeyen kadınlar için, çeyiz parası biriktiren genç kızlar adına yapıyorum” dedi. Ağbaba, “Buradan haykırıyoruz: Bir tane çiftçinin evine icra götürürseniz iki elimiz yakanızda olur. Gelir çiftçinin yanında dururuz” ifadelerini kullandı.
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba Malatya’nın tamamını etkileyen ülke genelinde 36 şehirde etkili olan zirai don ile ilgili TBMM Başkanlığına verilen araştırma önergesi üzerine CHP Grubu adına konuşma yaptı. Afetin boyutunu, üreticinin yaşadığı sorunları ,kayıplarını ve talepleri dile getiren Ağbaba, üreticilere mutlaka nakdi destek verilmesi gerektiğini kaydetti.
YÜZYILIN YAŞAMIŞ OLDUĞU EN BÜYÜK ZİRAİ FELAKET
Konuşmasının başında Malatya’dan götürdüğü kurumuş kayısı dalları ile çağlaları milletvekillerine gösteren Ağbaba, “Malatya'nın ekmeği, aşı, kayısı çağlaları âdeta sünger gibi, içinde can kalmamış, tamamen yanmış durumda. Malatya'nın ve bölgenin en önemli gelir kaynağı; sadece Malatya'nın değil Baskil'in, Elbistan'ın, Gürün'ün en önemli gelir kaynağı bu hâle gelmiş durumda. Sadece çağla yanmamış maalesef dallar da yanmış. Bakın şu dallara arkadaşlar, bakın, insanların çocuğu gibi baktığı, çoluğundan çocuğundan kesip, evinden barkından kesip gelecek umutlarını yatırdığı şu dallara bakın, ağaçlara bakın. Bunu şurada kırmak istiyorum; bakın, tamamen yanmış durumda. Yani sadece bu yılki ürünün yanması anlamına gelmiyor; bu, önümüzdeki yıl da bu ağaçların meyve vermeyeceğini gösteriyor. Ağaçların birçoğu kesilme tehlikesiyle karşı karşıya. İnsanlar "Yüzyılın yaşamış olduğu en büyük felaketle karşı karşıyayız." diyorlar.” İfadelerini kullandı.
MALATYALILAR ADETA İKİNCİ DEPREMİ YAŞIYOR
“Malatya’nın da arasında olduğu 11 ilimiz deprem felaketinden etkilendi. Malatyalılar âdeta ikinci depremi yaşıyor” diyen Ağbaba, “ 6 Şubatta, büyük felakette insanlar canlarını kaybetti; şimdi de ocakları söndü ve insanların gelecekle ilgili hiçbir umudu kalmamış durumda. Sadece kayısı değil, örneğin Yeşilyurt'un, Gündüzbey'in, Banazı'nın, Kileyik'in, Yakınca'nın, Bostanbaşı'nın en meşhur ürünü -Türkiye'de aromasının eşi örneği yok- dalbastı kirazlarının tamamı yanmış durumda. Badem son yıllarda çokça ekiliyordu, badem yanmış durumda, elmamız yok, armudumuz yok, eriğimiz yok; hiçbir şey kalmamış durumda. Bizim gibi tarıma dayalı illerde maalesef önümüzdeki dönem çok zor geçecek. Bir deprem yaşamışız, ikinci bir depremi, büyük felaketi yaşıyoruz; herkes bir hissedecek, bizim gibi depremi yaşamış insanlar iki hissedecek. Eğer bahçeyi görmediyseniz, eğer köyü görmediyseniz bu felaketin ne anlama geldiğini uzaktan göremezsiniz. Dolayısıyla böyle bir araştırma komisyonu kurulması önemli, kıymetli, umarım çiftçinin lehine çalışmayı yapar.” Dedi.
BEN BU KONUŞMAYI ÜRÜNLERİ YANMIŞ TÜM TÜRKİYE’DEKİ ÇİFTÇİLER İÇİN YAPIYORUM
“Ben bu konuşmayı aslında umutlarını yitiren çocuklar için, emeklerini bir gecede yitiren çiftçiler için, sofralarına yarın ne koyacağını bilemeyen kadınlar için, çeyiz parası biriktiren genç kızların ve kadınların adına yapıyorum.” İfadelerini kullanan CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, “Bu konuşmayı aslında Manisa'daki üzümcülerin, Isparta'daki, Amasya'daki elmacıların, Adana'daki limon ve karpuz üreticilerinin, Maraş'taki kayısı, ceviz, elma üreticilerinin, Giresun'da, Ordu'da fındık, Bilecik'te 5.700 dönüm serada domates yetiştiren, 20 bin dönüm karpuz, 30 bin dönüme şeftali üreten ama bugün 1 tane şeftalisi kalmayan insanlar için yapıyorum, Bursalılar için yapıyorum, Bilecikliler için yapıyorum. Elâzığ'daki kayısı, üzüm, şeker pancarı için yapıyorum, Tekirdağ'daki alın teriyle geçinmeye çalışan çiftçiler için yapıyorum, Antalya'da, Mersin'de narenciye üreticileri için yapıyorum. Çorum'da, Hatay'da, Burdur'da, Tokat'ta, Konya'da, Adıyaman'da, Niğde'de, Karaman'da ki yani kısaca ürünleri yanmış tüm çiftçiler için yapıyorum.” şeklinde konuştu.
TARIMI HOR GÖREN YARINI ZOR GÖRÜR
Türkiye tarihinin yaşamış olduğu en büyük zirai felaketle karşı karşıya olunduğunu belirten Ağbaba, “Doğudan batıya, kuzeyden güneye ülkenin neredeyse tamamı dondu. 36 ilde zirai dondan birçok ürün de çok ciddi zarar gördü. Türkiye'nin 2024 yılı itibarıyla toplam tarımsal hasılası 68,5 milyar dolar, bu tarımsal hasılanın yüzde 20'sini oluşturan meyvecilik sektörü 14 milyar dolarlık katma değer sağlıyor. Bu alanda kimi bölgeler yüzde 60, kimi bölgeler yüzde 100 civarında bir büyük felaketle karşı karşıya. Türkiye tarımı çökmüş durumda. Türkiye çiftçisine, Türkiye tarımına, ülkeyi yıllardan beri yöneten iktidar âdeta düşman gibi davranıyor. İlkokulda öğretirlerdi: "Türkiye dünyada tarımda kendi kendine yeten nadir ülkelerden biridir." ama şimdi ithal etmediğimiz ürün kalmadı. Ülke ekonomisi üzerine tarım âdeta yük gibi görüldü. Üreticilere Anayasa gereği verilmesi gereken hiçbir desteğin verilmedi, çiftçiye verilmeyen destek cebinden çalınarak yandaşlara verildi. Çiftçinin mazotuna verilmeyen vergi desteği, maalesef, yatlara, katlara verildi. Kısaca, çiftçilere, tarıma düşman anlayışla yönetilen bir ülke durumuna düştük. Değerli arkadaşlar, Anayasa'ya göre çiftçiye verilmesi gereken binde 1 615 milyar iken çiftçiye 135 milyar veriliyor, 480 milyar verilmiyor. Anayasal hakları âdeta çiftçinin elinden, cebinden çalınarak yandaşlara peşkeş çekiliyor. Şunu herkes bilsin ki tarımı hor görenler yarın zor görür” dedi.
2025 ÜRETİM SEZONU BAŞLAMADAN BİTTİ
“2025 üretim sezonu başlamadan bitti” diyerek konuşmasını sürdüren CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, “ Her ilden çığlıklar yükseliyor, her evden ağıtlar yakılıyor, memleket taziye evine dönmüş durumda; evlerden, köylerden ölü çıkmış gibi . Milletin geleceği yanmış. Öyle bir vurmuş, öyle bir etkilenmiş ki yaprağı yanmış, dalı yanmış; 20 santim üzerindeki tüm tarım ürünleri yanmış durumda. Ağaçlar kesilmek zorunda kalıyor. Tarım Bakanlığı hikâye okumak yerine çiftçiye, üreticiye ne yapacağını anlatmalı. Kayısının tekrar nasıl hayat bulacağına, o ağaçları nasıl kurtarabileceğine dair mutlaka ciddi öneriler getirmesi lazım. Bakın, eskiden ürünler bölge bölge yanıyordu. İşte, Tohma Boyu'ndaki düşük rakımlı yerlerde, bazen erken çiçek açtığı için yanıyordu, bazen yüksek yerler yanıyordu, bazen bölgesel yerlere don vuruyordu ama şimdi, yanmayan yer yok, yanmayan köy yok, yanmayan ilçe, yanmayan bahçe yok” dedi.
KAYISI 550 BİN KİŞİYİ ETKİLİYOR,500 MİLYON DOLAR ZARARIMIZ VAR
Ağbaba, “Bu zirai afet, sadece çiftçiyi etkilemeyecek? Birinci etkileyeceği kesim tüketici! Artık tüketici ucuza kayısı bulamayacak, tüketici elma bulamayacak, tüketici şeftali bulamayacak. Dolayısıyla, tüketicinin çok ciddi bir şekilde etkileyeceğini görmek mümkün. Ayrıca, kayısının yanması Malatya'da, hesaplarımıza göre 550 bin kişiyi etkilemesi öngörülüyor, 550 bin kişiyi! 500 milyon dolar, yaklaşık 200 milyar lira bir zararla karşı karşıyayız. Mevsimlik işçisi var, traktörcüsü var, nakliyecisi var, bakkalı var, ilaççısı var, lokantacısı var, müteahhidi var. Depremden dolayı zaten yerle bir olmuş, hâlâ kendini toparlayamamış bir şehir nasıl yaşayacak? Esnaf, hâlâ konteynerde yaşamını sürdürmeye devam ediyor. Bunun üzerine, bir de bu büyük yıkım olunca gelir olmayacak, kimse esnaftan alışveriş yapamayacak. Dolayısıyla çok önemli tedbirlerin alınması gerekiyor. Malatya gibi, Maraş gibi, Adıyaman gibi, depremde yerle bir olmuş şehirlere mutlaka öncelikli olarak destek verilmesi gerekiyor.” İfadelerini kullandı.
ÇİFTÇİNİN İCRALIK BORCU 2 MİLYARDAN 4 MİLYARA ÇIKMIŞ
“Çiftçinin durumu perişan. "Yandı ağaçlar" diyoruz, bu insanların tekrar ayağa kalkabilmesi için hem teknik olarak destek verilmesi lazım hem de maddi olarak destek verilmesi lazım” diyen Ağbaba “ Çiftçi borçları almış başını gidiyor, 631 milyar olan borç 927 milyar, icralık borç 2 milyar 229 milyondan 4 milyar 661 milyona çıkmış durumda. Buradan haykırıyoruz: Bir tane çiftçinin evine icra götürürseniz iki elimiz yakanızda olur. Gelir çiftçinin yanında dururuz. Bu ortamda cenazenin çıktığı evde örfümüze, geleneğimize göre cenaze evine icra gönderilmez, cenaze evine borçlu gitmez, Bu borçları silin, icraları kaldırın.” Dedi.
MALATYA’DA TARSİM’E SİGORTA YAPTIRAN ÇİFTÇİ YÜZDE 15
Ağbaba; “Malatya'da TARSİM'de sigorta yaptıran toplam çiftçinin yüzde 15'ini geçmiyor, TARSİM primleri maalesef yüksek. TARSİM'li olsun olmasın bütün zarar gören insanlar, ÇKS'ye kayıtlı olsun olmasın bütün çiftçiler bundan faydalanmalı. Sulama birlikleri suya yüzde 35 zam yaptı, geçen yıl yüzde 400 zam yaptı deprem bölgesinde; bu zamlar geri alınmalı. Çiftçiden bu dönemde elektrik parası, su parası istenmemeli. Ziraat Bankasına ve bankalara olan borçlar faizsiz en az iki yıl ertelenmeli. Tarım Kredi Kooperatifindeki borçlar en az iki yıl faizsiz ertelenmeli. Çiftçi sadece bankadan, Tarım Kredi Kooperatifinden borç almıyor; eşinden dostundan alıyor, çiftçilere maddi destek verilmeli; ÇKS kaydı bulunsun bulunmasın, bütün çiftçinin zararı karşılanmalı; tüm çiftçilerimize mutlaka ve mutlaka nakit destek sağlanmalı. Çiftçiler mazotu borçla, ilacı borçla alarak çocuğuna baktığı gibi ağaca bakıyor; destek verilmeli. Ağaç verim versin vermesin, bakım devam edecek; aynı su, aynı ilaç, aynı gübre, aynı emek verilmeye devam edecek. İki yıl ürün almayacak ama evladına baktığı gibi bakacak. Dolayısıyla mutlaka ve mutlaka çiftçimize maddi destek verilmelidir. Araştırma Komisyonunun kurulmasını olumlu buluyoruz. Bütün Meclisimizin de çiftçinin derdine derman olması dileğiyle hepinizi saygıyla selamlıyorum” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.
Bakmadan Geçme





