Gazeteci Ali Aladağ'ın BİK'e Tepkisi
Gazeteci Ali Aladağ Basın İlan Kurumunun Malatya ziyaretinde yapmış olduğu basın arasındaki ayrıştırma sebebiyle tepki yazısı kaleme aldı.
Gazeteci Ali Aladağ Basın İlan Kurumunun Malatya ziyaretinde yapmış olduğu basın arasındaki ayrıştırma sebebiyle tepki yazısı kaleme aldı.
Yaz gazeteci yaz; Depremzede vatandaşlar ve -
Gazeteciler arasında asla ayrım yapılmaz...
Bu üç…: Yaz gazeteci yaz…
Bu dört…: Deprem bölgesin de evi-ofisi yıkılan…Gazetecilerin perişanlığı mı diz boyu…
Bu beş…: Deprem bölgesin de Anadolu basının zor şartları altında görev yapan ve atakta kalmaya çalışan gazeteciler Milli duruşları ile güçlerine güç katmaya çabalıyorlar…
Bu altı…: İlan-alan; ilan almayan…Gazeteci arasında asla ve katta ayrım yapılmaz…
Bu yedi…: Depremi yaşayan gazeteci değil olsun veya olmasın hiçbir fert arasında ayrım yapmak insanlığa sığmaz…
Bu sekiz…: Yaz Gazeteci yaz…
Bu dokuz…: Gazeteci-basın mensubu veya vatandaş…
Bu on…: Deprem travması nedir ? Deprem psikolojisi nedir? Deprem psikolojik etkileri nelerdir? Depremde evini-işyerini yakınlarını kaybedenlerin hangi süreci nasıl yaşadıkları nedir?
Bu on bir…: Bunu bilen bilir bilmeyen ise saygı duyar…
Bu on iki…: 6 Şubat depremleri ve bazı noktalara sarsılan güvenimiz…
Bu on üç…: Gazzeteci-basın mensubu olsun olmasın…Depremzedeler naz makamındadır…Gönlü-kalbi-yüreği kırık ruhu allak-bullaktır…
Bu on dört…: Yavrusunu, ciğerparesini, annesini, babasını-kardeşini- yakınını kaybeden, yuvası, harabeye dönen yerle bir olan bir insan Allah’ın nazlı kulu değil de kim Allah’ın nazlı kuludur?
Bu on beş…: Kıyameti yaşadık kıyameti…
Bu on altı…: Gazeteci-basın mensubu şu bu değil…Bizler 6 Şubat’ta kıyameti yaşadık kıyameti…Ötesi berisi yok…
Bu on yedi…: Sen hiç yılların emeğini verdiğin evin iş yerinin yerle bir oluşunu seyredip kaybettiğin canların acısını yaşayan birisi atasında ayrım yaparsan…
Bu on sekiz…: İster Gazeteci-ister basın mensubu ister vatandaş…Huzuru mahşere hesap kalır mı?
Bu on dokuz…: Gazetecinin fotoğraf makinası-kamerası bir noktayı görür…
Bu yirmi…: “ Deprem kalpleri, yürekleri, duyguları, inanç dünyamızı, kültür dünyamızı alt üst eder. Sormadığımız, soramadığımız, sormakta zorlandığımız nice soruları gündeme getirir….
Bu yirmi bir…:İlahi rahmeti yeniden ele almak zorunda kalırız. İlahi adaleti, ilahi lütfu, ilahi kudreti; bu çerçevede afetleri nasıl temellendirmemiz gerektiği üzerinde sorulara cevap vermek zorunda kalırız…
Bu yirmi iki…: Depremzedelerin makamı naz makamıdır. Zira onlar Allah’ın nazlı kullarıdır….Yavrusunu, ciğerparesini, annesini, babasını kaybeden evi yıkılan, harabeye dönen sokakta tek başına kalan bir insan Allah’ın nazlı kulu değil de kim Allah’ın nazlı kuludur?
Bu yirmi üç…:Allah Resulü (sav) ‘Beni kırık kalplerde arayın’ buyuruyor….
Bu yirmi dört…: Depremzedelere deprem bölgelerine şefkat merhamet taşımak lazım…
Bu yirmi beş…: Kırık gönüllere dokunmak gerekiyor…
Bu yirmi altı…: Yaz Gazeteci yaz…:
Bu yirmi sekiz…: Deprem bölgesin de Anadolu Basının sor şartlarında görev yapan Gazeteci-basın mensubu…Medya çalışanı…İlan alanı ilan almayanı selam olsun sizlere…
Bu yirmi dokuz…: Depremi yaşayan-deprem bölgesin de ayakta kalmaya çalışan yüreği vatanı milleti için çarpan Gazetecilere mutlu hafta sonları (!)
Anlayana sivri sinek saz-anlamayana davul zurna az…Yazacak çok şey varda…29’da noktaladım…Yaz gazeteci yaz…Yazmıyorum…Yazmıyorum…