'İçimizdeki Kişiler ile Engelsiz Hayat Üzerine Değerlendirmeler' Paneli
'İçimizdeki Kişiler ile Engelsiz Hayat Üzerine Değerlendirmeler' Paneli
“İçimizdeki Kişiler ile Engelsiz Hayat Üzerine Değerlendirmeler” adlı panel İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Panele, İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bünyamin Akdemir, Adalet Meslek Yüksekokulu (MYO) Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Murat Buğra Tahtalı, Engelsiz İnönü Koordinatörü Orhan Şahin, Yazar Ali Haydar Koyun, öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Dr. Öğr. Üyesi Murat Buğra Tahtalı, 3 Aralık Dünya Engelliler Haftası sebebiyle düzenlenen panelin önemli ve toplumsal bir konuyu ele aldığını ifade ederek şunları söyledi:
“İdareciler olarak bizlere bu konuda ciddi sorumluluklar düşüyor. Bu sorumluluklarımızı nispeten de olsa yerine getirmek üzere kıymetli konuğumuzu davet ettik. Bu konuda yıllardır yapmış olduğu çalışmaları ve karşılaştığı sorunlardan bahsedecek. Kendi adıma söyleyeyim, bu konuda bugüne kadar olabildiğince duyarlı olmaya çalıştım. Ancak konunun önemini, yıllardır sahada bunun mücadelesini verenlerden dinlemek önemli.”
Programa konuşmacı olarak katılan Ali Haydar Koyun, zamanını kitap okuyarak geçirdiğini dile getirerek yaşam serüveni ve yaşadığı zorlukları şu sözlerle anlattı:
“Ben 4 yaşında yakalandığım romatizma hastalığı nedeniyle bir daha yürüyemedim. Hastalığım ilerledi ve ilkokul 5. sınıfa geçtikten sonra bir daha yürüyemedim. Ailemin eğitimsiz ve bilinçsiz oluşu ve karşılaştığım o tarihlerdeki doktor hatalarının sonucunda vücudumdaki tüm eklem yerlerinde bir kireçlenme ortaya çıktı. Sonuçta şu anki durumda eklemlerini kullanamayan bir bedensel engelli insan olarak yıllarca 4 duvar arasında yaşantımı sürdürdüm. O dönemlerde tekerlekli sandalye bizim aklımıza gelen bir olay değildi temin etmekte imkânsızdı.”
1994 yılında Türkiye Sakatlar Derneği Malatya Şubesi’nin kuruluşuna öncülük eden Koyun, 21 yıl süresince dernek başkanlığının yürüttüğünü belirterek sözlerine şu şekilde devam etti:
“21 yıl süresince derneğimizin başkanlığını yürüttüm. Ben 6 yıl da bölge başkanlığı yaptım. Tabii ki bu süreçte bir sıkıntı yaşamadık mı? Yaşadık. Derneği açarken insanlar bize yerimizi kiralamak için yer dâhi vermediler. Biz size yerimizi verirsek yerimizin değeri kalmaz diye bir tavırla karşılaştım. Kurucu üyelerinde engelli ve sağlam arkadaşlar da vardı ama tek amacımız bizim yaşadığımız bu sorunu gelecek neslin yaşamasına engel olmak düşüncesiyle yola çıktık.”
“Engelsiz Bir Hayat Yaşamak”
Koyun “Yani engelli sorunlarının çözümünü sağlamak, engelsiz ve onurlu bir hayat yaşamak düşüncesiyle bu yola çıktık. Birçok mücadele verdik. Bir defa ilk mücadeleyi engelli oluşumuzdan dolayı kendi içimizde yaşadık. Ailede yaşadık, dışarı çıktık komşuda yaşadık, toplumda yaşadık, yetkili idarecilerin yaklaşımında yaşadık. Sorun yaşamadığımız yer kalmadı.” dedi.
Haydar Koyun, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kutlamaları ile ilgili şunları dile getirdi:
“Bizler yüzlerce sorun arasında halen kutlama yapıyoruz. Bugün istihdamdan tutun da sosyal hayatın içine karışmaya kadar her alanda sıkıntılarımız olmasına rağmen bazı yerlerde kutlamalar oluyor ama biz buruk kutluyoruz. Ne zaman gerçek kutlamayı yapacağız? Eğer Türkiye’de engelli sorununa tam teşekküllü bir çözüm bulabilirsek, yani bir tane sorun kalmayacak şekilde toplumda her yerde diğer kişilerle eşit şartlara sahip olabilirsek işte o gün kutlarız. 3 Aralık geldiği zaman 364 gün bizi görmeyen gözler bir gün görür olur. 365 gün görünebilir olursak o zaman kutlarız.” sözleriyle konuşmasına son verdi.
Panel soru- cevap bölümünün ardından çiçek takdimi ile sona erdi.