İhracata dayalı model demek dünyanın sömürü merkezi olmak demek
İhracata dayalı model demek dünyanın sömürü merkezi olmak demek
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş ekonomide yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi.
Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 13’e indirmeden önce piyasa anketçilerinin 12 ay sonraya ilişkin dolar beklentisinin 22,5 lira, faiz beklentisinin de yüzde 19,5 olduğunu ifade eden Hüseyin Baş şöyle devam etti; “Peki bu faiz 14'ten daha aşağı giderse ne olur? Dolar beklentisi yukarı revize olur; 25,26,27... Dünya devi şirketlerin bir yıl sonra Türkiye'de doları gördükleri yer 26- 27 lira. Siz hangi enflasyonu seneye bitiriyorsunuz, böyle bir şey mi? Her şeyin ithal, dolar yükseldiği zaman fiyatı artıyor. Buğdayı ithal ediyorsun fiyatı artıyor. Ekmek bu yüzden pahalanıyor. Bu durumla mücadele etmek için iç kaynaklarımızı kullanacağız. İnsanımız ekecek, biçecek, tarım yapacak. Dünyanın en çok kömür madenine sahip ülkelerinden biriyiz. Kömür termik santrallerini niye çalıştırmıyoruz, niye kendi enerjimizi üretmiyoruz? Avrupa şu anda kömüre dönüyor. Almanya termik santrallerini aktif etmeye başladı. Bunu yapmadığımız sürece döviz artar, enflasyon artar ve hiçbir şey düzelmez. Körelmiş, artık herkesin vazgeçtiği sistemin peşinden giden adamlar yerine, dünyanın akın akın gittiği, tüketen halkların oluşturulduğu bir ekonomiyi isteyen insanların var olduğu ekonomik sisteme dönmek zorundayız. Bu da Milli Ekonomi Modeli'dir. İşte onun da temsilcisi BTP’dir.”
“İhracata dayalı ekonomi diye Türk insanını hizmetçi yaptılar”
Hükümetin “ihracata dayalı ekonomi uyguluyoruz” söylemlerine de cevap veren BTP Genel Başkanı Baş, “İhracata dayalı model demek, dünyanın sömürü merkezi olmak demek gibi bir şey. Devletler arasında ihraç kaleminin gramajına bakılır, gramaj başı dolar hesabı yapılır. Ne kadar hafif üründen ne kadar para alıyorsun? Siz çok yüksek katma değerli fiyatlarla ihracat mı yapıyorsunuz, hayır. Biz aslında işçilikten dünyaya kar ettiriyoruz. Biz aslında ucuz işçiyiz, fasoncuyuz. Bizim hikayemiz buydu zaten. Yaptığımız ihracat hammadde ithalatımızın bedelini karşılayamıyor. Dolayısıyla ihracata dayalı ekonomi diyerek bugünkü yeni sömürü düzeninin, küresel emperyalist düzenin bir maşası, sömürülen bir unsuru haline geliyorsun. Bütün dünyanın en ucuz iş gücüne sahip ülkesiyiz, işçiliğimiz de iyi, milletimiz eli yatkın, kafa sağlam bu konuda iyiyiz ama hizmetkar olduk problem bu. Ama bunlar ihracat patlayacak derken ithalat patladı, çünkü bütün ihracatımız ithalata dayalı. Bunlar zaten beklenen sonuçlardı, bakın bu daha kötüye gider” dedi.
“Rusya ve Çin Milli Ekonomi Modeli sayesinde güçlü ekonomi oldu”
Bağımsız Türkiye Partisi’nin elinde Milli Ekonomi Modeli gibi bir çözümü olduğunu ifade eden Hüseyin Baş şöyle devam etti; “BTP'nin elinde bir Milli Ekonomi Modeli var. Bu model bugün Rusya'da uygulanıyor. Rusya dünyaya kafa tutuyor. Ukrayna'ya müdahalesini doğru bulmuyorum ama Ukrayna üzerinden bütün dünyaya kafa tutacak ekonomik alt yapıyı nasıl oluşturdu, Milli Ekonomi Modeli ile oluşturdu. Çin bugün GSMH'de ABD'nin önünde dünyanın en büyük ekonomisi oldu. Nasıl oldu, Milli Ekonomi Modeli ile oldu. Bunu bu insanlar söylüyor zaten, gizlemiyorlar. Tüketime dayalı ekonomi izliyoruz diyorlar. Bizdekiler de, 'Üreteceğiz, üreteceğiz' diyor. Ürettiğini satın alan kimse yokken neyi üreteceksin. İşte Milli Ekonomi Modeli diğerlerinden tamamen farklı olarak tüketim eksenli bir modeldir.”
“Piyasada olması gereken para birilerinin kasasında”
Türkiye’de yapılması gerekenin vatandaşın cebine para koymak olduğunu ifade eden BTP lideri, “Vatandaşın bankalara borcu 1 trilyon 200 milyar lira, yaklaşık 80 milyar dolar. Bu borcu yarın insanlar ödese sorun çözülecek, doğru mu? Bankalara borç kalkacak, hacizler kalkacak, insanlar rahatlayacak vs. Peki insanlar bunu niye ödemiyor? Parası yok! Peki bu para piyasaya girdi mi? Eğer bu borç oluştuysa matematik olarak girmiş olması lazım. Peki bu para nerede? Birilerinin kasasında. O para, o birileri öldükten belki yüz yıl sonra bile o kasadan çıkmayacak! O kasa o kadar sağlam ve o kadar parayı barındırıyor. Hemen bir formül; Bugün devlet kalksa ve bütün vatandaşın banka borcunu kendisi ödese ne olur? Enflasyon olur diyecekler. Yahu vatandaş kendisi ödese enflasyon olmuyor da devlet ödeyince neden oluyor? Yeni para girer piyasaya derler, yahu eski para kasada, piyasaya hiç girmiyor, girse kabulüm. Piyasadaki para yetersiz. Bunu zaten M0 - M1 para arzına baktığınızda anlıyorsunuz. GSMH'nin yüzde 3,5'i piyasada para olarak dolaşıyor. ABD'de yüzde 9,5- 10'nu dolaşıyor, Avrupa'da bu yüzde 15'lere kadar çıkıyor bazı ülkelerde. Demek ki bizim piyasada az para var, niye anlamıyorsun!” şeklinde konuştu.