İmam Hatipliler 48 yıl sonra bir araya geldi
1950 ile 1960 lı yılları arasında doğan, İMAM HATİP LİLER 48 yıl sonra bir araya geldi, muhteşem iki gün geçirdi.
İmam Hatip'in ilk talebeleri ve ilk hocaları bir araya geldi.Duygulu anlar yaşandı.Ölenler için hatimler yapıldı, duaları okundu.
!973 Mezunları 48 yıl sonra kucaklaştı.Hocalarının ellerini öptü.
İmam Hatip hocalarından toplantıya Halil Gençoğlu,Osman Aksoy ve İbrahim Aslan katıldı.
Toplantıda çok renkli simalar vardı.İmamHatip 1973 mezunları arasında ,Milletvekili,Belediye Başkanı,Avukat ,Doktor,öğretim üyesi,sayıstay üyesi,Mülkiye Müfettişi,değişik kademelerde görev almış bürokrat,
Atom ve nükleer enerji uzmanı gibi pekçok mesleklerden simalar vardı.
Organizatörlüğünü Mehmet Kirazın yaptığı toplantı, Kasım (20-21) Cumartesi-Pazar günleri Karahayıtta bir otelde yapıldı.Pazar akşamı sona erdi.
Toplantıya katılanlar her yıl böyle toplantıların yapılması kararını aldı.
Katılımcılardan Salih Ergül toplantıyı değerlendirdi.
ERGÜL:
"1950 ile 1960 yılları arasında bu dünyaya merhaba demiş,hasbel kader kendini İMAM HATİP'TE bulmuş, en genci 60, en delikanlısı 70 yaşında, HALA 18’LİK DELİ TAYLAR GİBİ İDEALLERİNİN PEŞİNDEN KOŞAN HESAPSIZ BİR NESİL BU NESİL.
Hocaları tarafından, YERİNDE DURAN DEĞİL, DAİMA İLERİYE GİDEN OLACAKSINIZ denilen ve ona göre rotasını çizen bir nesil bu nesil.
Halka hizmeti, Hakka hizmet olarak gören nesil bu nesil..
Bulunduğunuz yerde voltajı yüksek ampül olacaksınız denilen, o heyecan ve gayretle yoluna devam
mücadeleden yılmayan bir nesil bu nesil...
Dava adamı olan,o davayı aynı yöne gidenler değil,aynı yöne bakanlar davanın birliğini sağlar düşüncesi hakim bir nesil.
Hiçbirinin altına hazır bez BAĞLANMAMIŞ.
Şeker çuvalından pantolon giymiş, kara lastik ayakkabı giymiş bu nesil.
Okulda ABD süt tozu içirilerek beslenmiş, bir garip nesil…
Hiçbirinin renkli çocukluk resmi olmamış.
Hatta hiç bebeklik, çocukluk resmi olmamış.
Hiç biri kreş, dershane, özel okul görmemiş.
Ama hepsi profesörlere ders verecek kadar bilgi sahibi olan tuhaf bir nesil bu nesil.
Harp görmüş, darp görmüş.
Baskı görmüş,
Karakolda sorgu da nice baskılara maruz kalmış,
En azı 5 ihtilal, 6 muhtıra, 7 post-modern darbeden sağ salim paçayı yırtmış…
En azı 10 ekonomik krizden nasibini almış…
Tecrübe abidesi yoklukla terbiye edilmiş, direnç abidesi bir nesil bu nesil.
Ne yaptıysa, yoluyla yordamıyla, kendi meşrebine uygun, ahlakına, inancına yakışanı yapmış bir nesil...
Bunların istisnasız tamamı karşılıksız, hesapsız,
bu vatanı sevmiş.
Çoğu yatılı okumuş, kardeşlik ve paylaşma duygusu zirve yapmış bir nesil ...
Çok kitap okumuş, en azı liseyi bitirmiş,
okuyamadıysa da hayatı yaşayarak öğrenmiş bir nesil...
Bu neslin çoğu, simitçilik, ayakkabı boyacısı, tamirci çırağı, inşaatta amelelik, pazarcılık, hamallık yaparak okul harçlığını çıkarmış bir nesil…
Bu neslin istisnasız tamamı, ne ailesine, ne devletine, ekonomik yük olmamış, geneli de bir baltaya sap olmuştur…
Muhanete muhtaç da olmamış, ezilmiş ama ezik kalmamış.
Dik durmuş dikleşmemiş, kendi şahsına münhasır özel bir nesil bu nesil...
Görevini, sorumluluğunu bilen… Onuru adına, bir pire için yorgan yakan, öfkeli, hırçın, bir acayip nesil bu yıllar arasında doğanlar.
İyi bakın, bunlara, bu son kalan kadifeye sarılmış çelik yumruk misali, yumuşak gözüküp indiği yeri dağıtan, bu özel neslin öfkesinden sakının.
Bunlara iyi bakın,Çünkü bunların nesilleri tükenmek üzere…
Bunların üretimi sonlandı…
Kullanım süreleri doldu, tedavülden kalkıyor…
Neden bu nesil özel biliyor musunuz..?
Bu neslin üzerinden silindir gibi devlet geçti…
Dozer gibi dünya milletleri geçti…
Hayat bu nesli sınadı, ama tüketemedi…
Bu nesil, ihanetin acısını, dost hançerinin sancısını, ölümüne yoldaşlığı, mezara kadar arkadaşlığı bildi…
Dostu için can vermeyi de, elindeki son lokmayı paylaşmayı da, sadakati de vefayı da bildi…
Bu nesil, katı, aksi, deli ve serttir…
Bir o kadarda merttir,
hoş görülü ve merhametlidir…
Bu neslin yaşarken öğrendikleri bilgi ve kaybederken edindikleri tecrübe en büyük servetidir…
Bu nesil,yakın tarihin son canlı kaynak kişileri, her biri iki ayaklı sözlü yakın tarih kitabıdır..
Yani bu nesil, tam bir müzelik ve antika bir nesildir vesselam.
Gençler!
Hala inadına yaşayan bu neslin değerini bilin..!
Çünkü bunlar elinizdeki son değerli hazinelerinizdir.
Oturun onlarla konuşun, dinleyin onlardan geçmişi öğrenin…
Sonra arar da bulamazsınız"dedi.