MTÜ Akademik Yıl Açılışı'na Son Başbakan Binali Yıldırım Katıldı
MTÜ Akademik Yıl Açılışı'na Son Başbakan Binali Yıldırım Katıldı
Malatya Turgut Özal Üniversitesi 2021-2022 akademik yıl açılış programı yoğun bir katılım ile gerçekleşti. Toyota Ceo’su Ali Haydar Bozkurt’un açılış dersini verdiği açılış programı, Merhum 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın oğlu Efe Özal, Erdem Holding Yönetim Kurulu Başkanı Zeynel Abidin Erdem, LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük ve Ayşe Ilıcak’ın katılımları ile gerçekleşti.
Programa öğrencilere sürpriz yaparak Son Başbakan, 28. Dönem TBMM Başkanı Binali Yıldırım da video konferans yöntemi ile katıldı.
Trio Müzik şöleni ile başlayan tören konukların konuşmaları ve “Otomotiv Sektörü” konulu açılış dersi ile devam etti.
“Sizin heyecanınız, enerjiniz önceki kuşakların tecrübesi ile birleştiğinde ülkemizi hiç kimse tutamaz.”
Üniversiteleri gençleri geleceğe hazırlayan, küresel düşünmeyi öğreten, sorgulayan ve analitik düşünce kabiliyetini kazandıran kurumlar olarak ifade eden Son Başbakan Binali Yıldırım, “Malatya Turgut Özal Üniversitesinin Akademik yıl açılış programında sizlerle beraber olmanın mutluluğunu yaşıyorum, hepinize sevgi ve selamlarımı sunuyorum. Ne yazık ki bütün dünyayı kasıp kavuran salgın nedeniyle öğrencilerimiz bir buçuk yıl süreyle okullarından uzak kaldılar şimdi ise üniversiteleri ile hocaları ile buluşmanın mutluluğunu yaşıyorlar. Üniversite yılları gençlerimiz için altın değerinde yıllardır. Bu sıralardan geçmiş bir ağabeyiniz olarak, kankanız olarak konuşmanın başında öncelikle size hitap etmek istiyorum. Sizin heyecanınız, enerjiniz önceki kuşakların tecrübesi ile birleştiğinde ülkemizi hiç kimse tutamaz. O yüzden biz tecrübemizi sizin enerjinizle birleştireceğiz ve Türkiye’nin gelecek yıllarını, 2023 hedeflerini, 2053 vizyonuna giden yolda yapacağımız işleri hep birlikte planlayacağız.” ifadelerine yer verdi.
Ülkemizin genç, dinamik üretken ve orta uzun vadeli hedefler koyabilen insan kaynağı konusundaki üstünlüğüne değinen Yıldırım, “Bazı ülkeler vardır mutlak üstünlüğü vardır, bu ülkeler hidrokarbon yataklarına sahip olan ülkelerdir. Bizim son zamana kadar böyle bir imkanımız yoktu. Şimdilerde Doğu Karadeniz de bir damar bulduk. İnşallah ilerde bu da ülkemiz adına daha da genişleyerek ülkemiz adına önemli bir katkı meydana getirir. Bir de ülkelerin mukayeseli üstünlüğü vardır. Mukayeseli hedefler demek; genç, dinamik üretken ve orta uzun vadeli hedefler koyabilen insan kaynağı demek. İnsan kaynağı bakımından ülkemiz birçok ülkeyi geride bırakabilecek fırsatlara ve imkanlara sahiptir. Genç bir nüfusumuz var, üniversiteye erişim açısından da ülkemiz son yirmi yılda çok büyük mesafeler kat etti.” dedi.
“Üniversite eğitiminde, kariyer edinmede fırsat eşitliği sağlanıyor.”
Türkiye’nin üniversitelere giden ayrı bir nüfusunun olduğunu belirten ve üniversitelerde kız öğrenci sayılarının artışına vurgu yapan Binali Yıldırım, “Bu çok güzel bir şey ve daha güzel bir şeyi sizinle paylaşmak istiyorum. Üniversiteye erişimde kız öğrencilerimizin sayısı erkeklerden daha fazla olmaya başladı. Aynı şey akademik personelde de hızla artıyor. Bu şunu gösteriyor, üniversite eğitiminde, kariyer edinmede fırsat eşitliği sağlanıyor. Bu gurur verici bir şey. Yargı mensupları arasında, öğretmenlerimiz arasında kadın personelimizin sayısı erkeklere ulaşmış durumda. Nüfusumuzun yarısı kadın yarısı erkek olduğuna göre buradaki fırsat eşitliğini kotalarla, korumalarla değil gayretle ve mücadeleyle elde edilmiş olmasını çok kıymetli buluyorum.” ifadelerini kullandı.
“Gençlere her zaman güvendik, gurur duyduk.”
Üniversitemizin akademik yıl açılışında sizlerle bir arada bulunmuş olmanın mutluluğunu yaşıyorum.
Başta değerli Rektörümüz Aysun hanım olmak üzere tüm akademik personele ve tüm değerli katılımcılara teşekkür ediyorum. Gençlere her zaman güvendik, gurur duyduk, Türkiye Cumhuriyeti Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği muasır medeniyetler seviyesini ve ötesini hedefleyen işleri sizlerle kazanacak. Bizim tecrübemiz ile sizin enerjiniz bir araya gelecek ve ülkemizi sadece bölgenin değil dünyanın parlayan yıldızları arasına sokacağız. Ben buna adım kadar eminim. Hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum Allah’a emanet olun.” ifadeleri ile sözlerine son verdi.
“Pandemi sürecinde öğrencilerimizin eğitim haklarını en iyi şekilde sağladık.”
Konuşmasına şehit ve gazileri, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile 8. Cumhurbaşkanımız Merhum Turgut Özal’ı rahmet ve şükranla anarak başlayan Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, “Yeni eğitim ve öğretim yılına başlarken geleceğimizin teminatı gençlerimizin, onlara en iyi imkânları sağlamaya çalışan ailelerimizin ve büyük fedakârlıklarla yurdun her köşesinde hizmet veren akademisyenlerimizin heyecanını ve coşkusunu yürekten paylaştığımı belirtmek isterim. Pandemi sürecinde öğrencilerimizin eğitim haklarını en iyi şekilde sağlayarak, sosyal ve kültürel etkinlikler konusunda öğrencilerimizin her zaman yanında olduk. Gerçekleştirdiğimiz 350’nin üzerinde online kongreler, sempozyumlar, konferanslar ve söyleşiler ile geleceğimizin teminatı gençlerimizi her zaman destekledik.” İfadelerini kullandı.
“Geleceği şekillendirmek üzere bu yola çıktık.”
Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nin kısa bir sürede bölgede tercih edilen gözde üniversitelerden biri olduğunu ifade eden Rektör Prof. Dr. Karabulut, “Büyüyoruz, gelişiyoruz, hatta yaş alıyoruz. Gelecek nesillere, tarihe büyük izler bırakıyoruz, bırakacağız. Bizler bugünümüzün değerini bilip, geçmişimizden öğütler çıkarıp, geleceği şekillendirmek üzere bu yola çıktık. Bizler dünyadaki gelişmeleri iyi tanıyan, geleceğe yönelik sorunlar ve talepleri tahlil eden, teknolojiyi kullanan ve yeni teknolojiler üretebilen bir bilim merkezi olmayı hedefledik ve bu doğrultuda çalışmaya devam ediyoruz.” dedi.
''İlim Çin'de de olsa gidip alınız''
Temel amacın bilgiyi ve birikimleri tüm insanlığın kullanımına sunmak ve bilimin ışığında üretimi, büyümeyi sağlamak olduğunu ifade eden Rektör Prof. Dr. Karabulut, “Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (Sav), ''ilim Çin'de de olsa gidip alınız'' diyerek ilmin ve yeni şeyler öğrenmenin ne kadar mühim olduğunu vurgulamıştır. Hz. Ali ise ''Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum'' ifadesi ile bilgi edinmenin önemini ve değerini tartışmasız bir şekilde ortaya koymuştur. Başöğretmen, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir” diyerek, öğrenmenin ülkemizin ve milletimizin geleceğindeki önemini vurgulamıştır. Bu anlamda Üniversitelere de burada çok büyük görevler düşüyor, araştırma ve geliştirme faaliyetlerimizi öğrencilerimiz ile bütünleştirerek, ürün geliştirme ve üretim noktasında faaliyetler gerçekleştirmek zorundayız.” şeklinde konuştu.
“Öğrencilerimizin İstihdamı için her türlü adımı atıyoruz.”
Öğrencilerin istihdamı ve toplumun kalkınması yolunda adımlar attıklarını belirten Rektör Prof. Dr. Karabulut, “Dün Yeşilyurt yerleşkemizde, yerleşkemizin ilk öğrencileri ile bir araya geldik, onların gözlerinde ki ışık bizlere güç veriyor, daha azimli daha inançlı çalışıyoruz. Her fırsatta belirtiyorum, evet bir anne şefkati ile sizlere yaklaşıyorum, çünkü anneler evlatları için her şeyi yaparlar, onların en iyi yerlerde olmasını isterler. Sizleri ülkemizi her alanda temsil eden, üniversitemizin ismini Turgut Özal’ı anlatan gençler olmanızı istiyoruz.” ifadelerine yer vererek üniversiteye katkıları için başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, açılış yılı programına sürpriz yaparak katılım sağlayan Binali Yıldırım ve tüm konuklara teşekkür etti.
“En büyük özelliklerinden bir tanesi birleştiriciydi.”
Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın çocuğu Efe Özal, babasının örnek kişiliği ve yaşantısı hakkında bilgiler vererek, Bir baba olarak, bir insan olarak Turgut Özal’ın nasıl bir kişiliği vardı anlatmak isterim. Birincisi çok hoşgörülüydü. En büyük eleştirilere bile hoşgörü ile karşılayabilirdi. Kavgacı değil uzlaşmacıydı. Karşı fikirde olsanız bile oturup dinlerdi sizi ve sabırla ikna etmek için konuşur genelde de ikna ederdi. Günlük devlet ile ilgili bilgiler dışında maçlar gibi kaset satışları gibi şeyleri de takip ederdi sürekli okurdu, araştırmacıydı. Hayata, ilgilendiği her konuya böyle yaklaşırdı. Yeniliklere çok açıktı, teknolojiye çok meraklıydı. Yurt dışı ziyaretlerinde mutlaka teknoloji dükkanı gezmeden gelmezdi. En büyük özelliklerinden bir tanesi birleştiriciydi. Siyasi görüşü ya da hayata bakışı ne olursa olsun her türlü insanla çalışırdı. Yeter ki o masada oturacak bilgi birikimi olsun.
Paylaşımcıydı, bilgi ve tecrübelerini yanında çalışan arkadaşlarına paylaşmaktan hiç çekinmezdi. Rektörünüz Aysun hanım ve üniversiteniz size her türlü imkanı verecektir ama başarılı olacak olan sizlersiniz Kendinize güvenin, kendinize güvenirseniz her yerde iş imkanı bulup başarılı olabilirsiniz.” dedi.
Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt, açılış dersinde öğrencilere mezun olduktan sonra nasıl başarılı bir iş hayatı sürdürme konusunda bilgiler verdi. Şu ana kadar birçok üniversitede seminerler verdiğini söyleyen Bozkurt, genç üniversitelilere seslenerek “Sizler doğru tohumlar olarak, doğru topraklarda, doğru fidanlar olarak büyüyüp doğru meyveleri verecekseniz ki bu memleket büyüyecek” dedi.
Aranan cevherin gençlerde bulunduğunu da ifade eden Bozkurt, “Bu nedenle şu okul, bu okul, dünya sıralamasında hangi yerde olursa olsun bütün bunlar işin sadece küçük bir bölümü. Eğer sizin içinizdeki cevher ışıldıyorsa, gözleriniz ışık saçıyorsa, eğer hayat karşısında yılmadan yürümeye devam etmeye hazırsanız ve düştüğünüz zaman yeniden kalkamaya hazırsanız hayat size her zaman yeni olanaklar sağlayacak” şeklinde konuştu.
İnsanın hayatta her zaman karşısına en az iki yolun çıktığını ve bunlardan en kolayının seçilmesi durumunda hep kolay sonuçlara ulaşılacağını da ifade eden Bozkurt şunları söyledi;“Şu an sizler çok şanslısınız. Ben üniversiteye başladığımda üniversite binamızda yalnızca bir tane bilgisayar vardı. Haftalar öncesinde randevu alırdık ve bize sıra gelsin de biraz çalışalım derdik. O gün bilgiye ulaşmak da çok zordu. Bugün elimizin altında internet var, dünyaya açılma şansımız var. Artık bundan sonraki hayatımızda kendi ayakları üzerinde durmaya hazır bireyler olarak yolcuğunuz başladı. Yani okulu bitireceğiz, sonra iş bulacağız, çalışmaya başlayacağız diye düşünmeyin aslında hayat çoktan başladı.”
“Kitap sizin 10 yılda edinemediğiniz bir tecrübeyi 5 günde kazanmanıza olanak sağlar.”
Bozkurt kitap okumanın insanı donattığına dikkat çekerek “Sizin 10 yılda edinemediğiniz bir tecrübeyi 5 günde kazanmanıza olanak sağlar. Bol bol kitap okuyun” tavsiyesinde de bulundu. Gençlere kendilerini donatmaları için önlerinde bolca zamanın olduğunu da hatırlatan Bozkurt sözlerini şöyle sürdürdü; “Yabancı dil bilmek artık nerdeyse okuma yazma ile eş değer bir hale geldi. Çünkü dünyadaki yayınlara bakacaksınız, bilgilere ulaşacaksınız. Sadece Türkçe araştırdığınızda toplam bilginin çok azına ulaşıyorsunuz. Bu nedenle şu an İngilizce tüm dünyanın ortak dili ve öğrenilmesi de çok zor değil. Bu konuyu çözmemiş arkadaşlarımız varsa üniversite yılları son fırsatınız. Dil öyle bir şey ki yaş geçtikçe öğrenilmesi zorlaşıyor ve iş hayatına atıldıktan sonra da çok zor bulunuyor.”
Üniversiteden mezun olan gençlere atılacakları iş hayatlarında ‘Eğlenme’ önerisinde de bulunan Bozkurt, “Eğlenmek çok önemli bir konu. Yaptığınız iş her neyse onu eğlenceye dönüştürebilirseniz ve hiç yorulmadan çalışırsınız. Bu okulda da böyledir iş hayatında da. Bazı arkadaşlarımız keşke sevdiğimiz işte çalışsak şeklinde bir yaklaşım gösteriyorlar. Ama öyle bir dünya maalesef yok. Çalışmak durumda olduğunuz işi, seveceğiniz işe çevirin. Ne iş yaptığınız önemli değil, nasıl yaptığınız önemli. Kendinize güvenin bunun için sizlerde enerji var, zaman var, ortam var, inanç da var” dedi.
Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nin genç bir üniversite olmasına rağmen birçok üniversitenin daha ilerisinde olduğunu da ifade eden Bozkurt, “Malatya dışında buraya çocuklarını gönderenler ebeveynler rahat olsunlar. Burada güvenli ellerdeler. Bu üniversiteden çok başarı hikayeleri çıkacaktır. Daha 3 yaşında olmasına rağmen bugün burada verilen hizmetleri de gördüm. Çok güzel olanaklarla donatılmış genç bir üniversitedesiniz. Gerçek değer sizde. Siz kendinize inanacaksınız, her şey sizde başlayacak” diye konuştu.
“Türkiye’yi dünyaya açan bir lider oldu merhum Özal”
Kariyer hayatında vizyon belirlemenin ve hedefler koymanın önemine değinen LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük, “Rahmetli Özal’ın başbakan olmadan önceki Türkiye’nin durumunu o dönem yirmili yaşlarda olan bir genç olarak iyi bilen birisiyim. Elektriksiz köylerimiz vardı ve o zamanlar nüfusun çoğunluğu köylerde yaşıyordu. Böyle durumdaki bir ülkeden ihtilalin gölgesinde hükümet kurup, Türkiye’yi dünyaya açan bir lider oldu merhum Özal. Tabii Turgut Özal Üniversitesinin öğrencisi olmayı bir gurur olarak düşünüyorum. Rektörümüzü yakinen tanıyorum, gayretlerini biliyorum. Bundan dolayı şanslı bir öğrencilik sürdüğünüzü düşünüyorum. Malatya, öğrenciye değer veren, yabancıyı kucaklayan bir şehrimizdir. Emeksiz zahmetsiz bir işin olmayacağını söylememiz gerekiyor. Yeter ki dürüst olarak derslerimizle, araştırmamızla, merakımızla ve gayretimizle uğraş verelim.” ifadelerini kullandı.
Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın yol arkadaşı Zeynel Abidin Erdem, “Özal bugün yaşıyor olsaydı sizin heyecanınızı görseydi aynı şekilde heyecanlanır ve sevinirdi.” İfadelerini kullanarak, Sizler bugün Türkiye’yi yöneten ve dün yönetenlerin sandalyesine hazırlıklı olun çünkü bu millet daima kendi bağrından sizin gibi kaliteli insanları yarın Cumhurbaşkanı, milletvekili, bürokrat olarak görmek ister. Sakın ola kendinize ben bunu nasıl beceririm diye düşünmeyin. Sizler hepimiz için önemli bir değersiniz, yarınımızsınız. Bir Menderes, bir Atatürk, bir Celal Bayar, bir Turgut Özal olma niteliğine sahip insanlarsınız. Üniversite öğrencileri buna hazırlıklı olmalıdır ve bu adımı atmalıdır. Eğer siz bunu böyle düşünmezseniz Türkiye’nin geleceği karanlıktır.” şeklinde konuştu.
Programda öğrencileri selamlayan Ayşe Ilıcak öğrencilere okumanın ve ülkeye hizmet etmenin çok kutsal değerler olduğunu ifade etti. Darende Bekir Ilıcak Meslek Yüksekokulu öğrencilerine eşi Bekir Ilıcak’ın verdiği öneme değinen Ayşe Ilıcak gençleri geleceğin iş insanları olarak gördüğünü belirtti ve ilime ve bilime yatırımın geleceğe hizmet olduğunu söyledi.