Öğretmeni Seminere Çağırmak Koprana İle Mücadeleye Sabotajdır

Doğru dürüst eğitim- öğretim faaliyeti yapamadığımız bu pandemi sürecinde bakanlığın anlamsız bir şekilde almış olduğu seminer dönemini fiilen uygulama kararı acaba eğitimde bıraktığımız eksikliği tamamlamaya mı yönelik yoksa gereksiz duyarlılık mı?  Öğretmenler olarak uzaktan da olsa bu salgınla mücadele döneminde çocuklarımıza bin bir zorlukla ulaşmaya çalışırken amacımız salgının yayılmasını engellemeye yönelikti. Hükümetin, bilim kurulunun tavsiyesini dikkate alarak vermiş olduğu yüz yüze eğitime ara verip uzaktan eğitim sürecine geçme kararının temel amacı buydu. Oysa ki bakanlık bütün bu mücadeleleri hiçe sayacak cinsten bir kararla bir milyon öğretmeni bir araya getirerek sanki bu mücadeleyi sabote etmeye çalışıyor sanki.
 Öğretmenler seminer çalışmaları sırasında ne sosyal mesafe bırakacak ne de maske kullanabilecek. Okullarımızın çoğunun fiziki imkânları sosyal mesafeyi korumaya müsait de değildir. Müsait olsa bile bakanlar kurulu bile toplanmazken seminer çalışmaları devleti ve eğitimi kurtaracak mı ki bu kararı aldınız. Sanki Milli Eğitim Bakanlığı Covıt-19 salgınından önce bu mesleki çalışmaları çok verimli geçen bir sistemle yapıyordu da salgınla sekteye uğramış gibi hınca hınç seminer çalışması yaptırıyor. Bırakın gereksiz ve mantıksız uygulamaları bırakın lütfen.
MESLEKİ ÇALIŞMALAR YA İPTAL EDİLSİN YA DA UZAKTAN EĞİTİMLE YAPILSIN
    Seminer dönemi hem şehir içinde hem de şehirler arasında öyle bir dolaşıma sebep olacak ki her köy, her ilçe ve her şehir birbiriyle buluşmuş olacak. Çünkü seminer çalışmalarını öğretmenler istediği okulda yapabiliyor. Her ilden, her ilçeden ve her köyden bir yerlere bir öğretmen gidecektir. Ağrı Taşlıçay’daki bir öğretmen Malatya Hasan Varol İlkokulu’nda seminere katılacağı gibi Denizli Merkezefendi’deki bir okulda da katılabilecektir. Böylelikle bütün Türkiye birbiriyle buluşmuş olacak ve bakanlığımız da bunun sebebi olacak.
Mesleki çalışmalar ya iptal edilmeli ya da uzaktan eğitimle yapılmalıdır. Öğretmenler mesleki çalışmalarını ya çevrimiçi toplantı ile öğretmenlere sunar ya da evrak olarak idareye teslim eder. Böylece bir milyon insanın dolaşımını engellemiş oluruz. Öğretmenlerin bu süreçte evde kalması elbette hiç birimizin hoşuna gitmedi. Öğrencilerimizin olabileceği dönemde aylarca evde kalarak eğitime verdiğimiz araya 7 günlük seminer süreci de eklenirse eğitim hiç bir şey kaybetmez. Öğretmenler olarak aylarca evde kaldık 7 gün daha evde kalırsak ne devlet ne de eğitim sistemi batar. Gereksiz duyarlılık ülkeye çok şey kaybettirebilir mantıklı davranmak her zaman kazandırır.
Demokrat Eğitimciler Sendikası olarak diğer sendikalara çağrıda bulunuyoruz. Ortak bir davranışla seminer çalışmalarına katılmama kararı alıp konuya Bilim Kurulu ve Cumhurbaşkanımızın dikkatini çekerek Covıt-19’la mücadeleyi sekteye uğratacak bu uygulamaya son verdirelim. Ülkemizin çıkarları ve toplumumuzun sağlığı her şeyden önemlidir.
    
 Veysel FIRAT            

DES Malatya İl Başkanı