Prof. Dr. Ateş: Kürt meselesini çözebilecek yegâne güç İslam'dır
HÜDA PAR'ın düzenlediği Kürt çalıştayı hakkında değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Abdurrahman Ateş
HÜDA PAR'ın düzenlediği Kürt çalıştayı hakkında değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Abdurrahman Ateş, Kürt meselesinin yıllardır Marksist bir ideolojiye mal edilerek ele alındığını ve İslami bir bakış açısıyla değerlendirilmesinin bazı çevrelerde rahatsızlık yarattığını ifade etti.
İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Ateş, HÜDA PAR tarafından düzenlenen "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı" ile ilgili İLKHA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Çalıştaya kendisinin de davet edildiğini belirten Prof. Ateş, ancak il dışındaki bir program nedeniyle katılamadığını belirtti.
Ateş, "Bu verilen tepki beklenen bir durumdu. Çünkü yıllardır Kürt meselesi, Marksist ideolojiye ait bir meseleymiş gibi değerlendirildi. İslami kesimlerin bu meseleye sahip çıkması doğal olarak bazı çevrelerin rahatsızlık duymasına neden oldu. Oysa bu mesele sadece belirli bir ideolojinin tekelinde değildir; Müslümanların da bu konuya eğilmesi ve çözüm üretmesi gerekmektedir. Gecikmiş de olsa İslami kesimin bu meselede söz söyleme hakkının kabul edilmesi önemli bir adımdır." dedi.
"Diller arasında ayrım yapmak, faşizan bir anlayışın sonucudur"
Prof. Dr. Ateş, Kürt meselesinin çözümünde en önemli faktörün İslam olduğunu belirterek, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun sosyal yapısını bildiğini, bölge halkını bir arada tutabilecek yegâne gücün İslam olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:
"Ben Diyarbakırlı ve aynı zamanda bir Kürt olarak da bunu zaman zaman çeşitli platformlarda dile getirmişim. Bu meselenin özellikle İslami kesim tarafından da dikkate alınması gerekir. Bir ikincisi egemen güçler tarafından da bu meselenin Müslümanların meselesi olduğunun bilinmesi lazım. Toplumu birleştirecek tek çimento İslam'dır. İslam'ın dışında hiçbir ideoloji bu beraberliği sağlayamaz. İnsanların anadili de bu bağlamda Allah'ın ayetlerinden biridir. Bir insanın hangi dili konuşacağını belirlemesi kendi elinde değildir. Bu, tıpkı bir kişinin erkek ya da kadın olarak dünyaya gelmesi gibi Allah'ın takdiridir. Diller arasında ayrım yapmak, birini üstün görüp diğerini yok saymak, tamamen faşizan bir anlayışın sonucudur. Geçmişte Kürtçenin bir dil olarak kabul edilmemesi, dışlanması ve baskılanması da bugünkü sorunların temelini oluşturmuştur."
"Irkçılık, şeytanın işidir"
İslam'ın ırkçılığı kesin bir şekilde reddettiğini belirten Prof. Dr. Ateş, "Irkçılık denince aklıma ilk gelen şey iblistir. Yeryüzünde ırkçılığı başlatan ilk varlık şeytandır. Şeytan, 'Ben ondan üstünüm' diyerek Hazreti Adem'e secde etmeyi reddetmiştir. Dolayısıyla ırkçılık yapan herkes farkında olmadan şeytanın yolunu takip etmiş olur. İnsanların hangi ırktan olduğu kendi tercihleri değildir. Türk ya da Kürt olarak doğmak bir övünç kaynağı olamaz. İslam, bütün ırkları eşit kabul eder ve üstünlüğün yalnızca takva ile olacağını vurgular." diye kaydetti.
"Kürt âlimler, toplumun motor gücüydü"
Ateş "Bu coğrafyada İslam dendiği zaman ilim adamları akla gelir. Çünkü diğer bölgelerdeki ilim adamlarına yön verenler, hayatı şekillendirenlerin çoğunluğunun Kürt alimler, Kürt ilim adamları olduğunu da unutmayalım. Kürt ilim adamları ve alimleri, bölgedeki en etkin ve yönlendirici kesimdi. Anadolu'nun diğer bölgelerinde de âlimler vardı ancak özellikle doğudaki Kürt âlimler, toplumun motor gücüydü. Bu nedenle baskılara maruz kaldılar." İfadelerini kullandı.
"İslam'ı gerçek manada yaşarsak sorunlar çözülür"
Kürt meselesi başta olmak üzere birçok sosyal problemin temelinde cehaletin yattığını ve gerçek İslam anlayışının yaşanması halinde bu tür problemlerin ortadan kalkacağını belirten Ateş, "Bugün birçok problem, İslam'ın yeterince yaşanmamasından kaynaklanıyor. Ancak burada önemli bir nokta var; yaşanan din, Allah'ın dini mi, yoksa insanların gelenekle şekillendirdiği din mi? Allah'ın gönderdiği gerçek İslam anlayışı benimsendiğinde, bu sorunların çoğu kendiliğinden çözülecektir. Ancak şu an yaşanan, İslam'ın özü değil, geleneklerin ve kültürel anlayışların karışımıdır. İnsanlar İslam'ı gerçekten öğrendiğinde ve yaşadığında tüm bu meseleler ortadan kalkacaktır." dedi.
Ateş, Kürt meselesinin çözümü için Müslümanların daha aktif rol alması gerektiğini vurgulayarak, İslam'ın tam anlaşılmasıyla bu sorunun aşılabileceğini ifade etti. (İLKHA)