'Şehrimizin Hafızasını Canlandırıyoruz' Konulu Sergi Açıldı
'Şehrimizin Hafızasını Canlandırıyoruz' Konulu Sergi Açıldı
Malatya Kültür Yaşam Derneği kuruluşunun 44’üncü yıl dönümü ve Cumhuriyet Bayramı vesilesiyle ‘Şehrimizin Hafızasını Canlandırıyoruz’ resim sergisi açıldı.
Büyükşehir Belediyesi Nikâh Sarayında gerçekleştirilen etkinliğe Malatya Valisi Aydın Baruş, Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, İlçe Belediye Başkanları ile STK temsilcileri katıldı.
KÜLTÜRÜMÜZE VE GEÇMİŞİMİZE SAHİP ÇIKMALIYIZ
Kültür Yaşam Derneği Başkanı Atilla Kantarcı program açılış konuşmasında, dernek çalışmaları hakkında bilgiler aktardı. Kantarcı, “1977 yılında kurulan bir dernek olarak 44’üncü yılımızda Şehrimizin hafızasını canlandırıyoruz etkinliği gerçekleştiriyoruz. Bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için günümüzün en büyük tehlikesi kültür emperyalizmidir. Klasik anlamda kültür emperyalizmi gelişmiş ülkelerin az gelişmiş diğer kültürleri tüketim, medya, basın yayın ve özellikle kitle iletişim araçlarıyla etkilemesi ve kendine benzeterek kültürünü yok etmesidir. Kültür neden önemlidir ve değişirse ne olur. Kültürü değiştirmeye çalışanlar kimlerle hangi amaçlarla değiştirmek isterler. Bu soruların cevaplarını mutlak vermeli ve genç kuşaklara mutlaka anlatmalıyız. İnsan kültürü oluştururken kültürde insanı dizayn eder. Yani bir insan için genetik farklar ne ise toplum içinde kültür odur. İnsanı meydana getiren genetik aktörler değiştiğinde insanda değiştiği gibi, kültürün değişimi ile de bir toplum değişebilmektedir. Kültürümüze ve geçmişimize sahip çıkmalı ve gelecek nesillere bunları çok iyi aktarmalıyız” dedi.
Kültür Adına Çok Güzel Bir Organizasyon Gerçekleştiriliyor
Gerçekleştirilen etkinliğin çok anlamlı ve güzel olduğunu belirten Başkan Gürkan ise yaptığı konuşmada, “Bugün hakikaten çok heyecanlıyım. Gerçekten de 18 senelik belediye başkanlığı hayatımda kültür adına bugünkü duyduğum heyecanı hiçbir zaman duymadım bunu açık kalplilikle söylemek istiyorum. Bu anlamda Kültür Yaşam Derneği’nin değerli üyelerine Atilla Kantarcı’nın şahsında teşekkür etmeyi de bir şehr-ül emin olarak borç biliyorum. Kendilerine teşekkür ediyorum. Kültür denilince yüzlerce tarifi vardır. Ama biz maddi ve manevi değerlerin tümüne kültür diyoruz. Soyut, somut bütün varlıklara kültür diyoruz. Yani bir şehrin hafızası, bir şehrin belleği, bir insanın hafızası bir insanın belleği. Hacı Bayram Veli Hazretleri derki; ‘İnsan taşın toprağın arasında şehri inşa ederken esasında kendisini inşa eder’ der. Gönlü taş olanın şehri taş, gönlü aşk olanın şehri gülistan olur der. Bu ifadenin hemen peşinde şunu ifade etmek istiyorum. Biraz evvel hafıza ve bellekten bahsettim. Nasıl ki insanın belleği ve hafızası olmazsa biz onlara Alzheimer diyoruz, nasıl ki bir insanın belleği ve hafızası olmazsa Alzheimer denilirse bir şehrinde belleği ve hafızası olmazsa o şehirde Alzheimer olmuş bir şehir olur.
Bu anlamda bizler göreve geldiğimizin hemen akabinde ve daha öncesinde 1990 yılında çıkarttığımız bir kitapta şehrimizin kültürel mirasının korunması noktasında kendimizi sorumlu tutmamız gerektiğini, oradaki yazıda şunu ifade ettik; önce çökmüş, sonra göçmüş tarihin derinliklerinde ihtiyar adamın ağzında tek diş kalmış gibi surları tarif ettik, tasvir ettik. Dedik ki bu şehrin tekrardan ihya olması, ayağa kaldırılması gerekir dedik. Malatya’daki tarihi mirasımızın, kültürel mirasımızın soyut, somut ve tabiat varlıkları olarak tabir ettiğimiz bütün mirasımızın ayağa kaldırılmasına gayret ettik.
Bugün Malatya’da bir nostalji yaşadık. Fotoğraf sergisinde emeği geçen, fotoğrafları evlerinde, iş yerlerinde veya kendi şahıslarında saklayarak bize bu nostaljiyi yaşatan bütün fotoğraf çeken ve saklayanlara şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Biz belediye başkanını tarif ederken belediye başkanı sadece seçildiği dönemin belediye başkanı olamaz. Çok küçük kalır. Şehr-ül emin şehrin dününü, tarihini geçmişini yani geçmiş yüz yılların geçmiş bin yılların değerlerini taşıması onları ihya etmesi, terakki ettirmesi, güne taşıması ve geleceğe güzel bir miras bırakmasıyla sorumludur. Bizlerde bu anlamda görev vizyonumuzu dünü, bugünü ve yarını hesap ederek yapıyoruz. Geçtiğimiz günlerde Arslantepe Dünya Kültürel Miras Listesinde yer aldı. Biz 2004 yılından itibaren ne dedik, insanlık medeniyetinin başladığı, Anadolu’yu Anayurt yapan destan şehri diye tarif ettik. Bugün Allah’a şükür geçtiğimiz Temmuz ayı içerisinde Arslantepe’nin insanlık medeniyetinin başladığı yer olduğunu bütün dünya devletler camiası Birleşmiş Milletler camiası UNESCO vasıtasıyla tescil etti. İkinci aşamasında yarın tarih kitapları da değişirse hiç şaşırmayın şu anda onun çalışmasını yürütüyoruz. Yani Anadolu 1071 yılından 400 yıl önce buradaki Battalgaziler, Hüseyingaziler, Hasangazilerin kahramanlık destanlarıyla fetih ettiği topraklara biz Anadolu diyoruz. Onun içindir ki Anadolu’yu Anayurt yapan destan şehri diyoruz. Yine bu destan şehrinde Selçuklular döneminde Şahabe-i Kübra ve Şahabe-i Şura medreselerinde Mevlanalar, Sadrettin Koneviler, İbni Arabiler Anadolu’da ilim irfan destanları yazdılar. Biz bugün diyoruz ki Malatya Türkiye’nin değil, dünyanın yıldızı olacak dediğimiz zaman biz nereden çıkıyoruz kompleksinden, acziyetinden kendimizi kurtarmamız lazım. Evet, Malatya Türkiye’nin değil, dünyanın yıldız şehri olacak, dünyanın yıldız kenti olacaktır. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Bizim hedefimiz çok büyük. Bu şehri mazisine layık istikbale hazırlamak hepimizin en birincil görevi ve ödevidir.
Kültür Yaşam Derneği 1977 yılında kuruldu ve çalışmalarına başladı. Kültür Yaşam Derneği çok daha aktif olarak Kent Konseyinde de bu görevi çok güzel yürütüyorlar. Daha aktif bir çaba içerisinde Malatya’nın hafızasının, belleğinin yazıldığı metinlere dönüştürerek gelecek kuşaklara aktarılması noktasındaki ödevlerini ve görevlerini de en iyi şekilde yerine getireceklerine inanıyorum” şeklinde konuştu.