Sizi, siz yapan kişisel verilerinizdir.

Bilgisayar Mühendisi Önder Sönmez, bu haftaki bilgilendirme yazısında son zamanların önemli konularından 'Kişisel Veriler' hakkında açıklama yaptı.

Bilgisayar Mühendisi Önder Sönmez, bu haftaki bilgilendirme yazısında son zamanların önemli konularından 'Kişisel Veriler' hakkında açıklama yaptı. Sönmez'in açıklması;
    Genelde günlük alışkanlıklarımızın içinde rutin bir davranıştır, çoğu zaman başkaca insanlarla tanışmak. Tanıştığımız insanlarla ile yaşadığımız diyaloglar genellikle klişeleşmiş cümlelerden oluşur. “merhaba” , “ nasılsınız” , “ben …” ya da “ isminiz nedir?” gibi kelime dizilimleri ile resmi bir yaklaşımdan samimi bir yaklaşım içine geçmeye çalışırız. Kısacası tanımaya çalışırız. Karşımızdaki kişinin, yakın çevremizden bir arkadaşımızın tanıdığı veya akraba ya da aynı şehirden biri olması samimiyetimizi arttırır. Aklımızda o kişiye karşı bir betimleme oluştururuz. Ancak yaşadığımız hayat sayısal mantık kadar sözel ve duygusal anlamlarda taşır. Dolayısıyla çoğu zaman belirli bir samimiyet kurulduğunda ve aklımızdaki betimleme tanımlandığında varsa görüşülecek konulara devam edilir. Bu durum sanal ortamlarda maalesef bu kadar kolay ve gerçekçi olmuyor. Karşımızdaki kişinin gerçekten görüştüğümüz kişi olması için gerekli sayısal birçok delil bulunması gerekiyor. Bu parametreleri bir incelemeye çalışalım.
    Bilindiği üzere sanal ortamlarda ve akıllı telefon uygulamalarında uzaktaki arkadaş, dost ve akrabalarımızla görüşürken bazı programlar kullanırız. Programlarda çoğunlukla bize daha fazla paylaşım ve etkileşim için daha fazla özellik sunar. Sunulan özellikler kullanıcıların duygusal olarak özlemlerini dindirirken, bu özellikler kullanıldıkça programı piyasaya süren şirketler için kullanıcı sayısı arttırır. Şirketler, artan kullanıcı sayısının da belirginliğini kullanarak diğer şirketlerin ürünlerini kullanıcılarına tanıtmak için reklam almaya başlarlar. Yine artan kullanıcı sayısını kullanarak tıklanma ve tirajlarını yükselterek evrensel bir marka olmaya çalışırlar. Fakat sanal ortamların kirli yüzleri, her zaman olduğu gibi bu sakin ve eğlenceli görünen ortamın kötü unsurları olarak ortaya çıkarlar. Paylaşım yapılan görüntüleri fotoğrafları montaj ve makyaj tekniklerini kullanarak olduklarından çok farklı yeni sahte içerikler dâhilinde kullanabilirler. Daha da ilerisinde kişisel verilerinizi kullanıp sizin adınıza sahte hesaplar açabilir hatta ve hatta şirket kurabilir ve sizin bilginiz dahi olmadan dolandırıcılık kurbanı olabilirsiniz.
    2016 yılına kadar ülkemizde bu konuda yeterli bir hukuki dayanak bulunmaz iken 24.03.2016 tarihli ve 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu yürürlüğe girdi. Yukarıda bahsi geçen sanal ortamlardaki kötü amaçlı kullanımların önlenmesi ve cezalandırılması sağlandı. Kanun, geniş kapsamda hazırlanarak özel hayatın gizliliğinin, kişinin izin verdiği kadar korunmasına, temel hak ve hürriyetlerin korunması gibi anayasal hakların nasıl korunacağına dair bilgiler vermektedir. Diğer bir anlamda bu kanun, sanal ortamda kullanılan sosyal medya programlarını yazan şirketlerin bu hususa azami dikkat göstermesini gerektirdi. Kanunun 5. Maddesinde açıkça kişinin açık rızasının olması gerektiği belirtilmiştir. Bu maddeye göre kişinin kendi rızası olmadan onun verilerini isteyemezsiniz. Bununla birlikte sanal ortamda belirli verileri vermeden de sosyal medya programlarını kullanamazsınız. Kullanamadığınız sosyal medya programları da akıllı telefon kullanımını dahi gerektirmeyecek kadar boş bir cihaz aldığız hissini verecektir. Çoğu zaman kullanılmak istenen sosyal medya uygulamaları, akıllı telefonun kamerasına, rehber bilgilerine veya fotoğraf dosyalarına kadar erişim talep etmektedir. İzin verdiğinizde kullanılması için bağlantı kurmaktadır. Bu konuda gerek kanunun ön gördüğü kadar, gerekse sosyal medya şirketlerinin ortak bir standart belirlemesi gerekir. Bu standart kullanıcının o kişi olduğunu betimlemeli ve kanunun 5. Maddesinin gereğini de yerine getirmelidir. 
    Hukukun gerektirdiği diğer bir önemli husus ise sosyal medya şirketlerinin de ülkede temsilci bulundurma zorunluluğudur. Bu temsilciler vasıtası ile hukuki işlemlerin arttırılması ve tam bir koordinasyon sağlanması amaçlanmıştır. Şu an oluşan durumu başlangıç olarak görsek te ilerleyen zamanda açılan temsilciliğin kullanıcılarla da iletişim halinde olması gerekir. İlgili uygulamayı kullanmak istemeyen ve çıkış yapan kişiye, çıkış yaptığı tarihe kadar olan verilerinin tamamen silindiğini taahhüt etmesi veya resmi olarak beyan etmesi gerekliliği ile birlikte, bu verilerin iz kayıtlarının (log) da ilgili ülkenin yetkili makamlarına iletilmesi gerektiğini bildirmesi gerekir. Bu durum ilgili şirketin de kullanıcı haklarını koruduğunu perçinleyecektir.
    Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile ülkedeki her vatandaşın anayasal hakları koruma altına alınmış olup ilgili suç unsurları için Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Adalet bakanlığı gerekli hassasiyeti göstermektedirler. Siber Olaylara Müdahale Ekibi ve Siber Suçlar ile Mücadele birimleri sanal ortamlardaki suç unsurlarını belirleyerek hukukun ceza vermesini sağlamaktadır. Ancak vatandaş olarak bizler de çok dikkatli olmalıyız. Kişisel verilerimizi paylaşırken ne kadar paylaştığımızı, ne paylaştığımızı iyi gözlemlemeliyiz. Sizi, siz yapan kişisel verilerinizdir.              
 

Pusulamalatya

Bakmadan Geçme