Uluslararası Yoga Federasyonu Başkanı Akif Manaf İle Söyleşi

Uluslararası Yoga Federasyonu Başkanı Akif Manaf ile Anadolu Basın Yayın Birliği Malatya Şube Başkanlığı  ve bağlı bulunduğu Malatya Cadde haber sitesi  için harka bir röportaj gerçekleştirdik.
Yaşam eğlenmek, coşmak, sevmek demek; Yoga Olimpiyat Oyunları bunu insanlığa tekrar hatırlatmak için yapılıyor.
Başkanım, 1.Uluslararası Yoga Olimpiyat Oyunları 2020’den sonra, Uluslararası Yoga Olimpik Komite (IYOC)’nin şimdi de 1. Ulusal Yoga Olimpiyat Oyunları 2021 için çalışmalara başladığını biliyoruz. Öncelikle çalışmalar nasıl gidiyor?
Çok iyi gidiyor, baya hızlı gidiyor. Düşünülenin çok üzerinde bir ilgi var, her yaştan her ülkeden yoga sever katılmak istiyor ve katılıyor. Bu müthiş bir şey. Tabii bu kadar çok talep olunca Uluslararası Yoga Olimpik Komite’ye de çok iş düşüyor. Ama güçlü ve çalışkan bir ekip var; herkes halinden memnun, gece gündüz çalışıp işleri düzende tutuyorlar.
Olimpiyat Oyunları fikri uluslararası oluyor ama Ulusal Yoga Olimpiyat Oyunları da yapılıyor, bunun amacını açıklar mısınız?
Her sene Yoga Olimpiyat Oyunları yapılacak. Amaç hızla Yoga Olimpiyat fikrini insanlara benimsetmek, disiplin ve kuralları oluşturmak ve çok hızlı bir şekilde ülkelerde organize olmak. Bu nedenle her sene Yoga Olimpiyatları yapılma kararı verildi, bir sene uluslararası bir sene ulusal olacak. 
Uluslararası Yoga Olimpiyat Oyunları’nı IYOC organize etti, peki ulusal oyunlar nasıl organize edilecek? Her ülkede IYOC’un temsilcileri var mı? 
Evet, 210 ülkede Yoga Olimpiyat Oyunları organize edilecek, hatta ediliyor. 210 ülkede ve hatta daha fazla ülkede organize olunuyor. Her ülkenin kendi dinamiğine göre oradaki IYOC temsilcisi Oyunları gerçekleştirecek. Tabii şu anda, IYOC henüz çok yeni ve yapılanma aşamasında, o yüzden pek çok şey bir arada yürüyor. Bir yandan ülkelerde yapılanmayı tamamlarken diğer yandan Oyunları organize ediyor. 
Peki, ülkelerde durumlar nasıl? Bazı ülkelerde yoga çok daha yaygın ve organize olmuş durumda, ama bazı ülkeler var ki yoga yapmak bile neredeyse yasak. Bu konuda IYOC işleri nasıl yürütüyor?
Evet haklısınız, daha zengin ülkelerde yoga organize olmuş, yoga stüdyoları ve yoga dernekleri daha aktif, daha fazla insan yoga yapıyor ve yoga pek çok alanda kendini gösteriyor. Ama bazı ülkeler var ki yogayı çok küçük bir kesim yapıyor. Oysa, aslında ülkelerin yapısı ve yoga yaklaşımı ne olursa olsun insanların yogaya yaklaşımı aynı. Yani hepsi barış, sevgi, sağlık ve mutluluk için yoga yapıyor. İster büyük bir stüdyoda en trend giysilerle yapsın, ister evinde pijamayla yapsın hepsinin amacı aynı. İşte, biz dünyadaki yoga severlerle bu noktada birleşiyoruz. Biz de barış, sevgi, birlik ve sağlık için yoga diyoruz.  
İşte, tam bu nokta IYOC’un kuruluş amacı olan “barış ve birlik” çevresinde tüm yoga severler birleşebileceğini kanıtlıyor. O yüzden ülkelerin kendi arasındaki ayrışma, yoga severlerin kendi aralarındaki bütünleşme ile aşılabilir. Ve bunu sadece yoga yapabilir, çünkü yoga bütünleşme demek.  
Başkanım, IYOC’un ve Yoga Olimpiyat Oyunları’nın amacı çok güzel bir rüya gibi, fakat dünyada şimdi ölümcül bir salgın var ama zaten bu salgından önce de dünyada kadar o çok savaş var ki… Bir günde binlerce insan hiç uğruna hayatını kaybediyor. Böyle bir dünyada Yoga Olimpiyat Oyunları, barış, birlik, sevgi mesajları ne kadar etkili olacak? Sizce dünya değişecek mi?
Evet güzel bir rüya ama rüyalar gerçek çıkabilir. Yani yaşamın akışında karşımıza neler çıkar şimdiden bilemeyiz ama iyi şeyler çıkması için şimdi iyi şeyler ekebiliriz. Her şey zihinde başlar, önce bir projeyi hayal edersiniz sonra da onu gerçekleştirirsiniz. Ne kadar istekli ve kararlı iseniz o kadar motivasyonunuz olur ve projeyi gerçekleştirmek için o kadar çalışırsınız. Zaten bir hayalinizin yani projenizin gerçekleşmesi için başka da yapabileceğiniz bir şey yok… Hayal et- kararlı ol- çalış. 
Biz de bunu yapıyoruz, Yoga Olimpiyat Oyunları’nı hayal ettik, projelendirdik, istekli ve kararlıyız, gerçekleşmesi için de canla başla çalışıyoruz. Gerçekleşecek, bunu da biliyoruz. Ama sonuçları şimdiden kestirmek zor, dediğimiz gibi yaşamın kendi akışı var.
Bu salgın, savaşlar, ölümler, acılar… Tüm bunlar insanların ektiklerinin sonuçları. İnsanlık bunları ekti ve şimdi de biçiyor. İsyan etmek, şikâyet etmek, ağlamak, üzülmek çare değil. Tek çare insanın kendinin farkına varması, saf sevgi çocuğu olduğunu yeniden hatırlaması. İnsanlık, zembereği kopmuş saat gibi hızla ömrünü tüketiyor, ne yaşamın tadını alıyor ne de kıymetini biliyor. 
Başkanım, her ülkede her kategoride Oyunlar olacak mı? 2021’de salgının durumu ne olur belli değil, Oyunlar’ın online olma ihtimali yüksek mi? 
Her ülkede katılımcıların tercih ettikleri kategorilere göre Oyunlar gerçekleşecek. Her kategoride olmayabilir, bunu ancak önümüzdeki sene görebiliriz. 
Oyunlar online mı olur, yoksa fiziki katılımla mı olur onu da şimdiden bilmek zor. Şimdi aşı bulundu gibi haberler var, öyle olur da bu salgından insanlık özgürleşirse o zaman Oyunlar’ı fiziki katılımla düzenlemek güzel olur. Ama tüm bunları ancak 2021 baharında anlayabiliriz gibi görünüyor.
Son olarak Başkanım, Yoga Olimpiyat Oyunları’nın gerçekleşmesinde sosyal medya aktif kullanılıyor.  Sizce bu şekilde bu proje gerektiği kadar yayılacak mı?   
Neredeyse tüm temaslar sosyal medya aracılığı ile yapılıyor. Salgın genel olarak yaşamda bir dezavantaj gibi görünse de Yoga Olimpiyat Oyunları’nın duyurulması ve gerçekleştirilmesi için bir avantaja dönüştü. İnsanlar evlerine kilitlenmiş durumda, sosyal medya ile vakit geçiriyorlar. Yoga Olimpiyat Oyunları onlara heyecanlı bir aktivite olarak geliyor. Yoga performanslarını çekip gönderiyorlar,  hatta ellerinde videoları varsa onları da gönderebiliyorlar. 
İster batıda ister doğuda olsun, tüm yoga severler Yoga Olimpiyat Oyunları fikrini sevdiler. Hatta sahiplenmeye başladılar, ki bu çok müthiş bir şey. Demek ki proje yerini buluyor. Çabalarımız boşuna değil. 
Peki, “yoga yarışma değil” diyenler için ne söylersiniz?
Evet, onlara kesinlikle katılıyoruz. Yoga yarışma değil, rekabet değil, hırslı olmak, kazanmak değil. Yoga yaşamak demek. Oyun oynamak yaşamın kendisi, oyun oynamak herkesi bir araya getiren, eğlendiren, coşturan bir şey. Oyun oynarken farklar, beklentiler, istekler erir ve sadece oyunun kendisi kalır. O zaman oyunun içinde olanlar sadece coşku ve mutluluk hisseder. İşte insanlık bunu hak ediyor. 
RÖPORTAJ: SAİD YALÇIN