Vali Seddar Yavuz, I. Kayısı Paneline Katıldı
Malatya Turgut Özal Üniversitesi Battalgazi Konferans Salonu'nda düzenlenen 1. Kayısı Paneli, Vali Seddar Yavuz'un katılımıyla gerçekleştirildi.
Malatya Turgut Özal Üniversitesi Battalgazi Konferans Salonu’nda düzenlenen 1. Kayısı Paneli, Vali Seddar Yavuz’un katılımıyla gerçekleştirildi.
Düzenlenen panele, Vali Seddar Yavuz’un yanı sıra Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bentli, İl Jandarma Kom. J. Kd. Alb. Tolunay Başer, Büyükşehir Belediyesini Temsilen Tarımsal Hizm. Daire Bşk. Haluk Şener, Siyasi parti temsilcileri, sektör temsilcileri ve öğrenciler katıldı.
Panelin onursal başkanlığını Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bentli üstlenirken, moderatörlüğü Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Yıldırım yaptı.
Panelde ele alınacak konularda konuşmacı olarak; Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Karlıdağ, Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Bayram Murat Asma, Rektör Yardımcısı - Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Orhan Gündüz, Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğr. Üyesi Doç. Dr. Ersin Oksal katıldı.
Panelde bir konuşma yapan Vali Seddar Yavuz, kayısının Malatya’nın ekonomik ve kültürel hayatındaki önemine vurgu yaparak, “Bugün burada, ilimizin çok değerli yöneticileri, kıymetli hocalarım ve değerli gençler ile bir araya gelmekten büyük mutluluk duyuyorum. İlk olarak, I. Kayısı Paneli’nin, başta üreticilerimiz olmak üzere, hayırlı sonuçlar doğurmasını temenni ediyorum.
Malatya denildiğinde akıllara ilk gelen şeylerden biri kayısıdır ve kayısı, çiftçilerimizin önemli bir gelir kaynağı olduğu gibi, ihracatımızda da büyük bir rol oynamaktadır. Bu nedenle, kayısı üretiminin arttırılması ve kalitesinin yükseltilmesi büyük önem taşımaktadır. Dünyadaki pazar payını koruyabilmek için Malatya’da yaşayan herkesin, başta üniversitelerimiz ve bilim insanlarımız olmak üzere, üreten, ticaret yapan ve nihai tüketiciye kadar tüm paydaşların iş birliği ve koordinasyon içinde hareket etmesi gerektiği aşikardır.
Sürdürülebilirlik, günümüzde dünyadaki en önemli konulardan biridir. Birim alandan en fazla üretim ve en fazla gelir elde edebilmek için, kayısı üretiminde kullanılan budama tekniklerinden sulama yöntemlerine, gübrelemeye kadar her aşamada bilimsel yeniliklerin uygulanması büyük fayda sağlayacaktır. Burada bilimsel araştırmaların, eksikliklerin tespiti ve gelişmelerin bu alanda kullanılması başarıyı artıracaktır.
Kayısının daha geniş kullanım alanlarına dönüştürülmesi için bilimsel çalışmaların artırılması gerekmektedir. TÜBİTAK ve diğer yetkin kuruluşların bu konuda katkı sağlaması, kayısının kullanım alanlarını genişletecek ve ürünün pazar payını artıracaktır. Bu alandaki AR-GE çalışmalarının, gıda mühendisleri ve sektör temsilcilerinin bir araya gelerek başlatacağı projeler ile kayısının değerini artırabileceğimize inanıyorum.
Çiftçiliğin ne denli zor olduğunu bilen biri olarak, çiftçi kardeşlerimizin alın terinin karşılığını alabilmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Küresel ısınma ve iklim değişikliği, tarımsal üretimi olumsuz etkileyen en önemli faktörler arasında yer almaktadır. Hocalarımızın bu konuda yapacağı açıklamalar, tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini sağlamak adına yol gösterici olacaktır. Küresel ısınma ve iklim değişikliği ile mücadele için su tasarrufu sağlayan, verimli tarım yöntemleri üzerine yeni geliştirmeleri tartışmak büyük önem taşımaktadır.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, tarım sektörüne büyük bir önem verilmektedir ve bizler de tarımsal üretimi arttırmak için yoğun bir şekilde çalışmaya devam ediyoruz.
Son olarak, üniversitemizin adını taşıyan, ülkemizin yetiştirdiği büyük liderlerden biri olan rahmetli Turgut Özal’ı rahmet ve minnetle anıyor, kendisinin Türk tarımına kattığı devrimleri unutmayacağımızı vurgulamak istiyorum.” dedi.
Program, konuşmalar ve sunumların ardından yapılan değerlendirme toplantısıyla sona erdi. Kayısı sektörünün geleceği, ulusal ve uluslararası pazarda karşılaşılabilecek fırsatlar ve tehditler üzerinde duruldu.