ÇOCUKLAR, GENÇLER, BU YAZIM SİZLERE!
Mir Murat Demir
Evet, ülkemizde çok şey var ki belirginleşemedi henüz, belirgin değil. Çocuk ve gençlerden kastım, kendimce 25 yaşına kadar olan yaş grubunu seçtim, ilk birkaç yıl bebeklik yılları ki henüz bu konularda bilgi ve fikir sahibi olmaktan uzaktırlar, doğaldır ki hitabımda dâhil olmayanlardandır.
Yetişkin olarak tanımladığımız başta anne ve babanız ve çevrenizde olan ya da akrabalık bağı olan büyükleriniz ki, saygıda kusur etmeyin ve kendinizce sevin. Sevmek ve saymak dışında altını çizeceğim konu, aldanmayın ve bilin ki hiçbirisi mükemmel değil, harika değil, ideal değil. Ne anlatıyorum, insan olarak mükemmel olmadıklarını, harika olmadıklarını, ideal olmadıklarını söylüyorum. Annenizin ve babanızın ideal, harika, mükemmel anne, baba olduklarını düşünüp hissedebilirsiniz ki, beis yok.
Anne ve babanız, hatta diğer büyükleriniz, kan bağınız olanlar ve hatta yakın yaşadığınız komşularınız, ziyaretçileriniz, öğretmeniniz, bakıcınız, ev işlerinizi yapan yardımcınız ve aklınıza gelen tek özelliği büyük olan irtibat halinde olduklarınız, hiçbiri mükemmel değildir. Mükemmellik çok farklı bir kavram, sevginizi içinizden geldiği kadarını verin, sunun, saygıyı ise yaşından dolayı değil tüm insanların tüm insanlara saygılı davranması gerektiğini bilerek.
Bebektin çocuk oldun, çocukluk ergenlik derken gençsin artık. Ailen ve irtibat halinde olduklarını saygın insanlar olarak gör ama mükemmel ve idealle karıştırmadan. Büyüyorsun, büyüyeceksin, en iyisi bu büyüme sürecinde bu konulardan haberdar olman, baskı ve zorlama ile değil, içinden geldiği gibi kendi kişiliğini oluşturmandır. Kendi başına kendi doğrular silsileni var edip her gün değiştirip yenileme, düzeltme, revize etme hakkı kendine ait. Durup dururken neden bu konulara kafanı yormanı istiyorum, kendi hayatına ve kendi planlarında hata yapma, yanlış kanaatler edinme diye. İnsanın insanı sevmesi ve saygı duyması için mükemmellik şartı yoktur zaten. Söz konusu anne ve babansa, aile büyüklerinse sevip saymalısın, senin daha iyi bir hayat yaşayabilmen için verdikleri mücadeleyi ve yaptıkları fedakârlıkları da bilip görmelisin. Doğal akış böyleyken ortada bir mücadele ve fedakârlık yok ise onları da gör, görmelisin.
Filhakika, gerçeklerin farkındalığı ile büyü, zorlama ve dayatmalarla kendi doğrularını, prensip ve meziyetlerini oluşturma, analiz ve irdeleme yetini geliştir, geliştirdiğinde kendi kişiliğinde de ciddi değişimler olacak bu değişimler gelişme olarak kişiliğinde yer alacaklar. Yaşarken de, gözlem yaparken de, okurken de, farklı olanları anlayıp bağlılıklar ve tezatlıkları görüp anlamaya başlamış isen yolun doğrudur. Bu bir mücadeledir senin için, daha ideal ve doğru kişilik sahibi olman içindir. Anneni dinle, babanı dinle, aile büyüklerini, akrabalarını dinle, aile dostlarınızı, öğretmen ve eğitmenlerini dinle, dinlemek söylediklerini yapmak değil, bilgi edinmek ve kendi düşünme verilerini artırmaktır.
Aile bireylerin de sıklıkla görüştüğünüz büyüklerin de hatalar yapabilirler, her insan hata yapmaya muktedirdir, olağandışılık arama, hatalar ve yanlışlar uzantısında dayatma ve ısrarcılık yoksa. Küçüksün, yanlış olanın, yanlış olanların farkına varmaya başladı isen bu da benim düşüncem diye sohbet et. Fikrini ve düşündüklerini söyle, yapılan yanlış ve hataya ışık tut, farkına varmalarını sağla. Bu süreçte böbürlenme ve şımarma, en muazzam iletişim yolunu kendi tutum ve davranışlarınla ortaya koy, anlaşılıp, algılanmasını bekle, bazen büyükler kendi yanlış ve hatalarının küçükler tarafından fark edilmesinden hoşlanmazlar. İnan, zaman bazen en kötü, en berbat olanın dahi düzelmesi için çözüm ve ilacını kendi sunar. Çocuk olman, genç olman, toy ve deneyimsiz olman bazı şeylerin doğru mu yanlış mı diye ayıramayacağın manasını taşımaz. Saygı ve sevgi temelinde iletişim yollarını hep açık tutarak, kendi bilmediklerini sorup, sorgulayarak, vakit ayırıp, enerji tükettikleri için de teşekkür edip minnettar kalarak, kendi aklın, vicdanın, yüreğinle harika bir hasletler silsilesine sahip kişiliğini kendin var et.
Mir Murat Demir