Mir Murat Demir

FAKA BASMAK!

Mir Murat Demir

Bilirsiniz ki “faka basmak” dilimizde aldatılmak, kanmak, oyuna getirilmek, tuzağa düşmek, hileye kanmak, aldanmak manasındadır. Dolandırmak bir meslek sayılır mı, dolandırıcılık bir iş mi, konumuz dışı, vurgulamaya çalışacağım ise dolandırma yöntemi o bölgenin halkında var olan, ekseri kabul görmüş hassasiyetler ve zafiyetler üzerine kurulmaktadır. “Sülün Osman” denilen şahsiyeti tanımıyor olsanız da bazı metinlerde ya da söylemlerde örnekler içinde bilme şansınız olmuştur, öyle ya şöhreti dolandırma, dolandırıcılık konusunda ki uzmanlığı ile günümüze kadar ulaştı.
. .
Galata Köprüsü'nü satmak üzereyken tesadüfen yakalanan meşhur dolandırıcı Sülün Osman
"Benim dolandırdığım insanlar dolandırıcıydı aslında. 
Yani bana yaklaşma sebepleri beni dolandırmaktı. 
On tane bilezikle geliyorum adamın önüne akşam vakti. Kuyumcunun kapısındayız ve dükkân kapalı. 
Karımın hastalığını anlatıyorum, acilen bilezikleri bozdurmam gerektiğini, o an nöbetçi eczaneye gidip hastaneden istedikleri ilaçları almamın şart olduğunu söylüyorum falan. 
Hakiki olsalar bileziklerin fiyatı 1000 lira. 
Diyorum ki 
300 liraya ihtiyacım var. Paranın gerisi umurumda değil, yeter ki karım ameliyat masasında kalmasın... 
Adam sabah kuyumcuya gidip bilezikleri 1000 liraya bozdurabileceğini ve birkaç saat içinde havadan 700 lira kazanacağını düşünüyor. 
O arada benim ayakçım da ortaya çıkıyor ve o almak istiyor bilezikleri. Telaşlanıyor adam kazanç imkânı kaybolacak diye. 300 lirayı verip alıyor bilezikleri, ben de kayboluyorum ortalıktan. Adam ertesi sabah kuyumcuya gidip de bileziklerin sahte olduğunu öğrenince, dolandırıldım diye karakola gidiyor. Ben aranıyorum. 
Demiyorlar ki ona, be adam 1000 liralık bileziği 300 liraya almayı düşünürken aklında ne vardı, diye. 
Gayet açık ki, beni dolandırmayı planlamıştı. 
Ben hayatım boyunca beni dolandırmaya kalkışmamış tek bir kişiyi dolandırmadım..
. .
Ekseri olarak sahip olduğumuz zaaftır “kısa yoldan köşeyi dönme dürtüsü”, böyle olunca da “Sülün Osman” ve benzerleri farklı yöntem ve farklı maskelerle hep aramızda olacaklardır. Çözüm yine çok mevzuda olduğu gibi kendimize ait davranış şekillerini gözden geçirip, köşe dönücülük zaafımızı yok etmek, doğruluk, adillik, etik yaşamı ve kurallarını benimseyip ödünsüz yaşamaktır. Önerim, tavsiyem çok sıradan mı oldu, değil, elbette biliyorum bu tuzaklara düşmeyeceğinizi de, şöyle düşünün; günümüzün dolandırıcıları kendi kurgularını günümüze ve çağımıza uygun hale getiriyorlar, az düşün örnekleri hatırlayacaksın.
Durup dururken neden bu mevzuyu yazıma alıp işleme gereği, anlatıp dikkat çekme gereği duydum, kişiler ama az ama çok dolandırılıp kayba uğradıklarında dersini alıp deneyim sahibi olurlar ve tekrar tuzağa düşmezler. Facia olan, telafisi olmayan, kayıpların somut olarak anlatılamayacağı kadar büyük olan ise ülkelerin, devletlerin aldatılması, kanmasıdır. Devletlerin kanmasının da somut bir karşılığı, milyarlarca dolar bedeli olsa dahi telafisi mümkündür. Devletlerin kanması ve aldatılmasının somut bedeli dışında tarih sayfalarında yerini alacak itibar kaybı vardır ki, telafisi imkân dışıdır.

Yazarın Diğer Yazıları