Said Yalçın

Ve Belki de Beddua Ederek…

Said Yalçın

6 Şubat depremi sonrası Malatya’da pek değişen bir şey olmadı. Valiler geldi gitti, yerel seçim oldu başkanlar değişti. Yerel seçimler öncesi verilen sözlerin hiç biri gerçekleşmedi Malatya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sami Er tarafından. Değişen sadece çalışanların yerleri. Vurun bu çalışana Selahattin Gürkan’ın adamı şeklinde. 
Sami Başkan birileri tarafından bir cemaate yada bir gruba bağdaştırılsa da ben buna inanmıyorum. Yani Meşaleci olduğuna.. Nitekim gördüğümüz kadarıyla hırslı . Bu hırsı keşke Malatya’yı bir an evvel ayağa kaldırmada kullansa. Hırsını, kinini, nefretini çalışanların yerlerini değiştirerek , mobbing uygulayarak hem huzur bozarak hem de nitelikli göçü önleyemeyerek kullanmazsa..Ve akabinde kendi esnafına 'Malatya Sahipsiz Diyenin Aklından Şüphe Ederim' dememiş olsaydı. Herkes seviyesine ve kalibresine göre davranır, rabbimin verdiği aklın nasıl kullanıldığı ortada. Büyükşehir Belediyesinde çalışan yüzlerce personel bizlere ulaşarak şikayetlerini dile getirmekteler. İnanın her gün bir şikayeti yazsak oturur ağlarsınız. Kimi personel şeflikten alınıp, temizliğe gönderiliyor ya da bekçiliğe.. Neden mi? Selahattin Gürkan’ın adamı olmakla suçlanmaktalar.. Yıkık Virane olan Memleketlerinden ayrılmak istemeyen çalışanlar , istifa edip göç edeceklerini dile getirmekteler. 
Zaman zaman Malatyalılık nedir diye sorduğumuz olmuştur. Malatyalı olmayı farklı kılan veya Malatyalı kimliğini oluşturan değerler üzerine de sık sık düşünürüz. Her Malatyalı için önemli bir aidiyet hissi uyandıran bu kimlik, her hemşerimiz için farklı önceliklere sahiptir. Hemşerilik duygusunun kökeninde ortak değerler ve kültürler yer alsa da, gurbetteki bir Malatyalı için öne çıkan dayanışma, işbirliği ve memleket için iyi işler yapabilme heyecanıdır.. Gurbetteki bir insanın en güvenilir sığınaklarından biri mutlaka ama mutlaka hemşerilerinin yanıdır. Malatya’mızın güzide insanlarının çabaları, bir başka şehirle asla karşılaştırılamaz. Çünkü; karakter özellikleri arasında en belirgini özveri olan Malatya insanı, doğduğu topraklara olan vefasını daima sergilemektedir.
Hal böyle iken Sami Başkan Malatyalıları birleştirmekten ziyade ayrıştırarak gündeme oturmakta. Daha ilk meclis toplantısında aslında bunun işaretini aldık. Bomba etkisi yaratacak borç ile gündeme oturduk çok şükür. Bir ili yönetmek hakikaten beceri ister. Bu beceri ve başarıyı şu ana kadar Sami Başkanda göremedik. Dediğimiz gibi birleştirmekten ziyade ayrıştırmakla meşgul. Malatya esnafının aklıyla dalga geçmesi de bunun bir göstergesi olarak görebiliriz.
Malatyalının aklıyla oynuyoruz. 18 ay geçmiş 6 Şubat depreminden bu yana. Yaralarımızı saramadık. Acılarımız halen taptaze. Şehir merkezinde dolaşamıyoruz, yüreğimiz ağlıyor. Ve Kayısı Festivali yaptık. Bunca borca rağmen. Hakikaten aklımızla alay ediliyor gibi… Ne etsek kaçsak mı? Bizi bağlayan ne olabilir ki bu şehre…?
Mert İnsanların şehridir Malatya. Aklıyla oynanmaz. Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er bey ile zamanında il özel idaresinde 2 sene çalıştım. Kendisinden en ufak bir zarar gördüm dersem, kalıbıma yakışmaz. Nitekim Sami Er’de olsa, Valimizde olsa, Vekilimizde olsa, Parti İl Başkanımızda olsa, yanlışa yanlış dememiz ve sesimizi haykırmamız gerekli kanaatindeyim. 100 günü tamamladı Sami Başkan. İlk meclis toplantısında zaten yeri oynattı, iyi bir deprem yaşattı. Müthiş bir borç ile devraldığını açıkladı. Önceki Başkan Selahattin Gürkan cevap verdi videolu. İlginç olan ikisi de AK Parti belediye başkanları olmasıydı. Şehir zaten birlik beraberlik konusunda sıkıntı yaşarken, Sami Başkan hepten ayrıştırdı. Bu memleketten bir cacık olmaz diyenler kaçtı gitti başka memleketlere. Ağlayarak sızlayarak, hasretlik çekerek.  Ve belki de beddua ederek…
Sami Başkan’ın seçim vaatlerinden bir tanesini daha yerine getiremedi verdiği sözü tutamadı henüz. En belirgini ise, 100 gün önceki su faturam ile şimdiki faturaları kıyasladım. Arkadaş 100 gün öce 70 TL gelen su faturasından dolayı MASKİ’yi defalarca aradım hayırdır ya ben bahçemi suluyorum şeklinde tepkilerimi dile getiriyordum. Şimdi bakıyorum elektrik ve doğalgaz faturalarını baş tacı ediyoruz çünkü su faturalarımız solladı ikisini de. İndirim sözü rafa kalktı …
Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk , “Lider dediğin önde yürüyen değil, yol gösteren olmalıdır.” Demiş. Bizde buradan Sami Başkan’a seslenerek, “Bir şehir ol mesela ; Malatya gibi. . .” demekten kendimizi alamıyoruz…
Hiçbir büyük yönetici veya lider cennetten düşmemiştir diyerek, Belediyenin bu kadar borcu varken, 100 günlük göreve gelmenizden sonra, basınla bir istişare toplantısı yapmadan, her bir bireyin fikrini almadan, tek adam mantalitesi ile “Kaysı Festivalinin” zamanımıydı..Malatya’da daha 1237 deprem şehidimizin acısı yüreğimizdeyken, Malatya sokaklarında ağlarken, bu neyin kararıdır acaba ? demekten kendimi alamıyorum …
4 aylık görevde  bankamatik çalışanından tutunda, çalışanlara mobbing uygulamaya kadar giden liyakatli personelleri atıl duruma atmaktan başka ne gördük büyükşehirden. Ve son olarak üzerine alan alsın; “Biz Malatyalıyız bizim analarımız Nene Hatun. Evlatları Ulubatlı Hasan’dır. Vatan bizim vaz geçilmezimizdir.” 
 

Yazarın Diğer Yazıları