Veysel Fırat

Sömürgenin Esasları

Veysel Fırat

Sömürge devletler, sömürgeci devletlerin egemenliği altına alınmış ekonomik, politik ve kültürel açıdan bağımlılaştırılmış, hayat standartları ve gelişim faaliyetleri izin verildiği oranda yükseltilen devletlerdir.  Sömürge devletlerin eğitimi, medyası, ekonomisi ve ordusu sömürgeci devletlerin kontrolü altındadır. 
Eğitim sayesinde özgüveni yerlerde olan, sömürgecilere hayran, kendi kültürüne düşman, sömürgeci diliyle eğitim almayı itibar sayan, onlara benzemeyi medeniyet sanan, kendi milletinin köleliğini ve sömürgeci milletin efendiliğini doğanın gerçeği kabul eden nesiller yetiştirmektedirler. Eğitim sistemimizin ABD’li Jhon DEWEY’e emanet edilmesini düşünmemiz lazım.
Medya sayesinde toplumları manipüle ederler, olayları işlerine geldiği şekilde servis ederek dostları düşman, düşmanları dost gösterirler. Yaptıkları dizilerle kültürleri devşirirler. Yerel kültürü aşağılayan dizlerde kendi kültürlerini dayatarak kültür klonlanması yaparlar. Sonuç olarak emre hazır sömürü yığınları oluştururlar. Ülkemizdeki tivi programlarının ve dizilerin kültürümüzle mücadelesini düşünmemiz lazım.  
Ekonomi sayesinde kıtlığı ve bolluğun zamanını belirleyerek toplumu terbiye ederler.    
Ordu sayesinde eğitim, medya ve ekonomik müdahalelere rağmen boyun eğmeyen toplumun başını silah zoruyla eğerler. Ülkemizdeki darbeleri bunu neresine koymalıyız düşünmek lazım. 
Sömürgeci güç tarafından siyasi ve ekonomik açıdan kontrol edilir ülke yöneticilerinin genellikle sembolik rolleri vardır, kendi başına karara alamadıkları için ülkede düzen bozuktur ve halk huzursuzdur. Ülkemdeki sağ sol çatışmalarını düşünmek lazım.
Sömürgeci güçler, sömürge ülkelerin doğal kaynaklarını, iş gücü ve üretim kapasitelerini kendi çıkarları için kullanırlar. Böylece ülkenin ekonomik kalkınması engellenerek sömürülme sürdürülebilir olur. 
Sanayi kuruluşlar tek tip olur. Genellikle, pamuk, şeker ve kahve gibi ürünlerin üretilmesine odaklanılır. Böylece ekonomik çeşitliliğin ve yerel sanayinin gelişmesine engel olunur. Ülkede üretilen ürünler ya sömürgeci ülkeler ya da onların gösterdiği ülkelere pazarlanabilir. Şeker fabrikaları, tekel fabrikaları ve Sümerbank fabrikalarıyla övünenlerin olduğunu durup iki kez düşünmemiz lazım.
Sömürgeciler, kendi dinini, kültürünü ve dilini eğitim sistemine dayatarak halkı asimile etmeye çalışır. Yerel kültür, dil ve gelenekler aşağılanarak baskı altına alınır; yerel olan ne varsa yavaş yavaş yok edilir. Sömürge toplumlarda sömürgeci güç ile yerli halk arasında belirgin bir sınıf farkı vardır ve yerli halk alt sınıfı oluşturur. Göbeğini kaşıyanlarla (Türk Halkı) aynı uçağa binmeyi zül görenlerin varlığını düşünmemiz lazım.
Eğitim ve sağlık hizmetleri ilkeldir ve ihmal edilir. Eğitim sömürgeci güçlerin çıkarlarına hizmet eder, sağlık hizmetleri hep eksik bırakılır ki halk sorunlardan başını kaldırıp da neler yaşadığının farkına varmasın. 
Yukarıda yazdıklarım herkesin bildiği şeyler. Ancak benim dikkat çekmek istediğim konu ülkemiz sömürge devleti mi yoksa değil mi? Değerlendirme sizlere ait. 

Yazarın Diğer Yazıları