Prof. Dr. Bayram Altan
Sevgili Gençler!...
Kibir, “kendini büyük görme, büyüklük taslama, kendini başkalarından üstün görerek insanları aşağılama” anlamlarına gelir.
İslam Ahlakına göre kibir, Şeytana, Firavun’a ve aynı inançta olanlara özgü bir özelliktir.
Gurur ve kibir şu yedi özellikten kaynaklanır:
1-İlimden,
2-İbadetten,
3-Nesebten,
4-Güzellikten,
5-Zenginlikten,
6-Kuvvetten,
7-Mahiyetindekilerle övünmekten.
Bunlardan birine veya bir kaçına sahip olan kimse, onu Allah’ın emrettiği şekilde muhafaza eder, tevazu gösterirse, gurur ve kibir gibi manevi hastalıklara yakalanmaz.
Manevi zehirlere (hastalıklara) karşı panzehir hükmünde olan güzel ahlaka (Kur’an ahlakına) sahip mütevazı (gurur ve kibirin zıddı olan alçak gönüllü) olmamız gerekir.
Sevgili Gençler!...
Cenab-ı Hak, bu konuda şöyle buyuruyor:
“Yeryüzünde böbürlenerek dolaşma. Çünkü sen(ağırlık ve azametinle) ne yeri yarabilir, ne de dağlarla ululuk yarışına girebilirsin.” (İsra Suresi, Ayet:37)
“İman edip de iyi işler yapanlara (Allah) ecirlerini tam olarak verecek ve onlara lütfundan daha fazlasını da ihsan edecektir. Kulluğundan yüz çeviren ve kibirlenenlere gelince onlara acı bir şekilde azap edilecektir. Onlar, kendileri için Allah’tan başka ne bir dost ve ne de bir yardımcı bulurlar. (Kendilerini Allah’ın azabından kurtaracak bir kimse bulamazlar)” (Nisa Suresi, Ayet: 173)
Kibir, manevi hastalıkların en korkuncu ve en tehlikelisidir. Tedavisi zor olan bir hastalıktır.
Bir çoklarını Allah’a karşı isyan ettiren ve küfre kaydıran, ebedi hüsrana düçar eden bir hastalık!...
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) Efendimiz bu konuda şöyle buyuruyor:
“Cehennemlikleri size haber vereyim mi? Onlar, katı kalpli, malını hayırdan esirgeyen kibirli kimselerdir.” (Riyazu’s Salihin, C.2, H.No: 616)
Diğer bir Hadis-i Şeriflerinde ise:
“Çalım satarak elbiselerini sürükleyen (yeryüzünde kibirli kibirli yürüyen) kimseye Allah, kıyamet gününde rahmet nazarıyla bakmaz" (Riyazu's Salihin, C.2, H. No: 616) buyuruyor.
Şeytanın cennetten kovulmasına, ebedi olarak lanete uğramasına sebep olan kibirdir.
Cenab-ı Hak, meleklere:
“Âdem’e secde edin!” (Sa’d Suresi Ayet:72) dediği zaman:
“Şeytan: Ben ondan (Âdem’den) hayırlıyım. Beni ateşten, onu ise çamurdan yarattın, dedi” (Sa’d Suresi, Ayet: 76) demek suretiyle isyan bataklığına düşmüş, cennetten kovulmuş, ebedi olarak lanete uğramış ve cehennemlik olmuştur.
Sevgili Gençler!...
Yeryüzünde azgınlaşan insanların çoğu, gurur ve kibir yüzünden azgınlaşmış, hakkı kabul etmemiş, hak davetçilerine karşı gelmiş ve onlara cephe almışlardır.
Firavun’a, “İşte ben sizin en yüce İlahınızım” (Naziat Suresi, Ayet: 24) dedirten gurur ve kibirdir.
Karun’u, yeryüzünde insanları hor ve hakir görerek çalımlı çalımlı yürümeye sevk eden, Allah’a isyana zorlayan, Musa(a.s)ın Peygamberliğini inkâra sürükleyen gurur ve kibirdir. (Kasas Suresi, Ayet: 77…81)
Sevgili gençler, Asr-I Saadetten bir örnek vermek istiyorum:
Bir adam Resulullah (s.a.v) ın huzurunda sol eliyle yemek yiyordu. Peygamberimiz (s.a.v):
-Sağ elinle ye! Buyurdu.
Adam:
-Yapamıyorum, dedi.
Allah’ın Resulü (s.a.v):
-Yapamaz ol! Dedi.
Zira bu adam, sağ eliyle yemeyi kibirinden dolayı yapmamıştı. (Ravi diyor ki, o adam, bu olaydan sonra artık sol elini ağzına götüremez oldu.) (Riyazu’s Salihin, C.2, H.No: 615)
Bazı kişiler; gurur ve kibirlerinden dolayı fakirlerle konuşmuyor, onlarla yemek yemiyor, yetimin, öksüzün yanından geçmiyor, çarşı-pazarda satın aldıklarını evine getiremiyor…
Zenginliğin, mevki ve makamın, şöhretin verdiği gurur ve kibirle yolda dik dik yürüyor…
Başkalarını hor ve hakir görüyorlar…
Bu tip insanlar, azgınlaşan ve kuduran nefislerinin esiri olmuştur.
Bunlar, dünya hayatında ebedi kalacaklarını mı zannediyorlar?
Böyle düşünüp gurur ve kibirleniyorlarsa aldanıyorlar.
Taklit ettikleri Firavunlar, Nemrutlar, Şeddatlar, Karunlar hani nerede? Yerlerinde yeller esiyor!
Sevgili Gençler!...
Şairin biri diyor ki;
“Tekebbürlük Hüda’nındır,
Ki sen bir nesl-i Ademsin.
Hilkatin düşün ey gafil,
Ki sen bir katre menidensin!...
Yani gururlanmak, kibirlenmek ve kendini beğenmek Allah’a yakışır. Çünkü O, kainatları yaratmış.
Peki sen kimsin? Ademin neslinden galen aciz bir yaratık.
Bir defa sen yaratılışını düşün:
Sen bir damlacık sudan yaratıldın.
Onun için gururlanıp kibirlenme.
Sen yolda yürürken yeri yaramazsın.
Yine yolda yürürken başın göklere de değmez.
Onun için gururlanmadan, kibirlenmeden, kendini beğenme hastalığına yakalanmadan mütevazı bir hayat yaşa.
Böyle yaparsan Allah seni yükseltir.
Tersini yaparsan, yani gururlanıp kibirlenirsen Allah seni zelil eder, alçaltır.
İnsan, ortalama 70-80 sene yaşadıktan sonra ölüyor, ebedi hayatın kapısı olan kabre giriyor.
Peki bu kuş beyinli mukallid(taklitçi) insanlar, neye güvenerek gururlanıp kibirleniyorlar?...
Cehennem ateşi böyleleri içindir.
Sevgili Gençler!...
Allah’ın size takdir ettiği şu kısacık ömrü iman, ibadet, ahlak, tevazu, salih amellerle tüketmeye çalışın.
Ebedi hayatta Allah’ın huzurunda tükettiğiniz nefesin, yaşadığınız ömrün, gizli ve aşikar yaptığınız bütün işlerin hesabını vereceğinizi unutmayın.