Mir Murat Demir

İKİ İDAM SEHPASI KURULSUN!

Mir Murat Demir

Yazıma başlık attım ama eksik, sözün tamamı şudur; “iki idam sehpası kurulsun, biri tecavüzcülere, diğeri vatan hainlerine”. Söz güzel, tespit güzel, yaptırım güzel, hani ruhumuzu okşar içerikte, adalet arzumuz, özlemimiz biter gibi bir hissiyata kapılıyoruz. Millet olarak, toplum olarak içimizdeki tecavüze yeltenenlerle vatan hainlerini yok ettik mi geriye sadece adi suçlular kalır onları da hapis cezaları ile özgürlüklerini ellerinden alarak ıslah ederiz diye düşünüyoruz! Teori tespitler uygulama halinde beklenilen sonuca ulaşabiliyor mu, muamma. Teori ve uygulama sonuçları nasıldır, nasıl etkilidir diye düşünmemize yardım edecek binlerce yaşanmış örnek önümüzde, hafızalarımızda duruyor. Bu yöntem doğru mu, yoksa yüzlerce, binlerce hata yapılmaya müsait bir yöntem midir, defaten düşünmemizi gerektiriyor.
Bildiğiniz üzere halen hazırda ülkemizde idam cezası infazı yok. Optimum insan ömrü belirgin olsa da 300-500 yıl ya da daha da mümkünsüz hapis cezaları, ağırlaştırılmış hapis ve hücre cezaları oluyor da idam, asma olmuyor.
Olmalı mı?
Olmamalı mı?
Bu yazımın asıl vurgusu da sorulara cevap bulmakta, cumhuriyetimiz 100 yaşını doldurdu, 101. Yılını yaşıyoruz, insanlar işledikleri suçun içeriğine göre asılmalı mı, asılmamalı mı, her birimizin kafasında olup kendi beyin fırtınamızı oluşturarak cevaplamamız gereken soru budur. İstatistiki, bilimsel bir araştırma bilgisine sahip değilim, kanaatim odur ki; halk olarak kesip atalım, kurtulalım eğilimli bir eğilime sahip. Halk olarak kestirme, kısa yol, hemen’den yanayız ama gerçek adaleti tam manasıyla içimize sindiremediğimizden. Farklı düşünmüyorum, işlenen suç sabitse, ispatlı ve kesinse, tecavüz, vatan hainliği gibi, insan öldürme ve işkence gibi insanlık dışı hal ve hareketlerin sahipleri elbette insanlarla bir arada yaşamamalı, yok edilmeliler. Çelişki, tedirginlik, tam da bu düşünce sonrası ortaya çıkmaya başlıyor. Eylem ve suç sabitse, alenen, ayan beyan ortada ve görünür, bilinir haldeyse, milyonda bir dahi yanlış hüküm vermekten uzak ise, elbette sallandıralım, suçlu cezasını alsın, niyeti olanlardan sonunun ne olacağını görsün, dersini alsın.
Değil, çok üzgünüm ama ülkemde ki adalet mekanizması, uygulama şekilleri ağır aksak işlemekte ve çokça hata ve yanlışı içerisinde barındırmaktadır. Gözaltında uzun süre tutulma gereği dahi görünmeyenler sonrasında tecavüzcü de, vatan haini de, cani, katil de çıkabiliyorlar. Aylarca, yıllarca, hapiste, hücrede tutulan, suçlu diye aylarca, yıllarca yargılanıp nihayetinde tamamıyla suçsuz diye beraat eden, ceza ve hükümden alacaklı olarak özgürlüğe ulaşan insanlarımızda var.
Sen, ben, biz, hepimiz, elbette adalet yanlısıyız da, yanlış ve hatalı bir hüküm ve devamında infaz ile hayatların bitirilmesine taraf ve destekçi olamayız değil mi?

Yazarın Diğer Yazıları